Asırlık kazanç şaheserleri, cerrah titizliğinde restore ediliyor

Beyoğlu’nda kâin Restorasyon ve Konservasyon Laboratuvarı’nda; hareketli firez varlıkları kendisine adlandırılan eserler, ibdai niteliği değiştirilmeden operatör titizliğinde restore ediliyor. Laboratuvarda mufassal işlikle doğrudan güzeşte yüzyıllık el barı Kur’an-ı Kerimlerden, köken boyalı umum dokuması Uşak halılarına büyüklüğünde onlarca ayrımlı malzeme, teferruatlı işlikle, özel geliştirilmiş usullerle onarım edilerek, ati kuşaklara aktarılıyor.

Geriye dönüşü olan malzemeler kullanılarak ömrü uzatılan eserler sonunda gelecek kuşaklara aktarılıyor. Laboratuvara mevrut temas esere çok hassas yaklaşıldığını tamlayan laboratuvar sorumluları; eserlerin hasar tespitinin doğru analiz edildiğine ve işinde ehlihibre restoratör ve tutucu kimseler yoluyla yapıldığına vurgu yaptı. Laboratuvardaki mobil ekin varlıkları İstanbul dışındaki zorlu çok ilden dahi geliyor. Asar beyninde asırlık Kur’an-ı Kerim, tarihi Yardımcı halısı, ahali yazması ve matbu kitaplar, kağıt dalan levhalar ve çeşitli madeni asar bulunuyor.

” Sivas, Tokat, Gaziantep, Malatya, Balıkesir, Edirne’den de eserler geliyor”

İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürlüğü’nde Müze Araştırmacısı olan Gökhan Burkan, “Söylenegelmiş kültür varlığı dediğimiz Vakıflar Umumi Müdürlüğü envanterindeki halk yazması kitaplar, Kur’an-ı Selek, cüz, biçim, tabela, ahşap, çaput, halı, sergi gibi eserlerin kondisyonuna bakarak restorasyonları ve konservasyonları burada gerçekleştiriliyor. Sivas ve Tokat Bölge Müdürlüklerinden mevrut asar bile var. Onların konservasyonları bitmek amacıyla. Gaziantep’ten ve Malatya’dan geldi, onları konservasyon planlarımıza aldık. Bunun dışında tınlamalı olarak tescil daire başkanlığından gelen vakfiyelerimiz var. Devamında bile Balıkesir, Edirne kabil bölgelerden beş altı skor, derakap konservasyonu gerçekleştirilmek üzere mevrut eserlerin müdahalesini yapıp hoşgörüsüz gönderiyoruz” açıklamasında bulundu.

“Esere engelleme, restorasyon kadar şeyler yapılmıyor”

Eserlerin elden biçiminin düzeltildiğini içeriğine dokunulmadığını vurgulayan Müze Araştırmacısı Gökhan Burkan, “Söz Misali halk yazması kitaplar dediğimiz iz grupları üzere şayet kurt enikleri fazlaysa 3 ile 6 ay ortada işlemleri bitiyor. Halı konservasyonları de boyutlarına, halıların dökülmüşlüğüne göre 1 yahut 2 ay içerisinde değişiyor. Ölçün tıpkısı süremiz namevcut. Eserleri dijitalleştirmeden geçmiş eserlerin formalarını ayırıp yani ortadan açıp ark ve sulanmış temizlikleri yapılıyor. Varsa kağıt tamamlamaları yapılıyor. Formaları birleştirmeden ilk dijitalleştirilme işlemi yapılıyor. Dijitalleştirmedeki hedef üstelik bunlara tıpkısı elan umum sürmeden dijitalleri üstünde çalışılsın istiyoruz. Bilahare esasen orijinal ve orijinal sıfır cildi varsa ciltlendikten sonraları koruma görevlisi yapılmak amacıyla depolarımıza kaldırıyoruz. Esere müdahale, restorasyon kabilinden şeyler yapılmıyor. Kağıt tamamlamalarında abece varsa oraya bile girmiyoruz. Hele kağıtlarda asit çokça dokuncalı. Baştan Sona asitsiz kağıt, karton, mukavva, Japan kağıdı kullanıyoruz” şeklinde konuştu.

“Restorasyonu ve konservasyonu gerçekleştirilen eserleri sergilemek istiyoruz”

Nitelikli elemanın cesim olduğunu belirten Araştırmacı Burkan, “Bu işte yüce olan olgun âdem kaynağı. Onu elimizde tutmaya çalışıyoruz. Averaj 45-50 personel çalıştırıyoruz. Bu dengeyi fiziki imkanlarımız ahali verdiği sürece korumaya çalışıyoruz. Bizim laboratuvara haricen girişler kabil değil. Ama Nusretiye Camii ve yukarıdaki Hünkar Kasrı’nın avantajını girmek istiyoruz. Burada restorasyonu ve konservasyonu gerçekleştirilen eserleri, hele turistik bölgede olmamızdan ortalık Hünkar Kasrı’nda oluşturacağımız sergileme alanlarında değişik sergilerle evcil ve yabancı turistlerin beğenisine sunmak istiyoruz” ifadelerine kayran verdi.

“Söylenegelmiş ekin varlıklarının bilinmesini istiyorum”

Eserlerde akıbet teknolojinin kullanıldığını belirten Araştırman Burkan, “Evkaf Umumi Müdürlüğü yerine elimizdeki menkul kültür varlıklarına sunu gür şekilde engelleme edilmesini ve bilinmesini istiyorum. Bunun dışında son teknoloji hangi gerekiyorsa kâffesi kullanılıyor. Amacımız tamamıyla depolarımızda ayırmak değil, bunları insanlarla buluşturmak, değerini bu şekilde afişe etmek” diye niteleyerek vurguladı.

25 yaşındaki Restoratör Esra Temiz ise “Bu mesleği ileride üstelik düzenlemek istiyorum. Burada 5’inci yılım oldu. 5 yıldır çit eserlerin içerisindeyim. Imdi dokunaklı da alıştı. İlk başladığımda bu kadar estetiği yüksek eserlerde güzel iş çıkartamıyordum amma yaptıkça hazin alıştı ve deneme kazandım. Bunun vermiş olduğu bir rahatlık var artık” dedi. – İSTANBUL

Share: