GÖKAY ŞİMŞEK
Bilecik’te cıvıl cıvıl ve 34 yıldır derlemcilik fail mütekait mekân esenlik teknisyeni Mehmet Ardıç Rakısı, topladığı gazoz kapaklarına ayrı bir ehemmiyet veriyor. Ardıç Rakısı, “Gazoz kapağını önceki ilkin toplamaya başladığımda kavim kardaş bana güldüler. ‘Ya koskoca adamsın, gazoz kapağı mı topluyorsun?’ diyerek. Ego bile onlara şöyle söyledim ‘Ya kardeşim tığ bilgisayarla, cep telefonu ile büyüyen bir nesil değiliz. Tığ oyuncaklarını zat özne ve bunlarla oynayarak büyüyen bire bir insanız.’ Tığ bilye alacak parayı bulmaz, gazoz kapakları ile oynardık” dedi.
Bilecikli koleksiyoncu Mehmet Ardıç Rakısı (54), 34 yıldır çeşitli materyaller topluyor. Ardıç Rakısı, özellikle gazoz kapaklarına haddinden fazla ehemmiyet verdiğini aktarırken, “Benzeri kapağa 10 bin liralık versen ben hayatta onu sana vermem. Aklım o kap gitti diye niteleyerek orada kalır” dedi. Zahmetli belde sağlık teknisyeni Mehmet Ardıç Rakısı, şunları söyledi:
“DEĞME ŞEYİ TOPLAMAYI SEVİYORUM”
“1988’den beri ata yadigarı olan koleksiyonculuk işi ile uğraşmaktayım. Toplamayı seviyorum. Seçme şeyi toplamayı seviyorum. Genişlik azından eskileri kullanılmamış nesillere görsel yerine göstermeye çabalıyorum. Rahmetlik babam Hüseyin Ardıç Rakısı bir koleksiyonerdi. INHISAR ürünleri toplardı. Vefat ettikten sonra onun bu hastalığı bana bulaştı. Gene ben de INHISAR ürünleri ile başladım. Henüz sonra derlem çeşidi tıpkısı yerde tıkanıyor. Ürünleri çok bulamıyorsun yahut seçkin ürünü toplamış oluyorsun ve apayrı ayrımsız dala atlıyorsun. Ora tıkanıyor, apayrı benzeri dala atlıyorsun derken benim sülale oldu benzeri müze. Şu anda yaklaşık 11-12 tip koleksiyon çeşidim var. Genişlik iri koleksiyonlarım, INHISAR ürünleri, gazoz ve soda. Türkiye’nin seçme yerinden gazoz ve soda ve bunlara ilişkin kapaklar, açacaklar, anahtarlıkların koleksiyonu var. Daha sonraları yerel ceride koleksiyonum var. Bunlarda Türkiye’nin seçme ilinden, ilçesinden varsa köyünden mahallesine büyüklüğünde toplamaya çalışıyorum. Yani Türkiye’nin kül vilayetlerinden gazete geldi şu anda ama suret bağımlı ki çokça birkaç. Sonra rozet koleksiyonum var. Bunlar da siyasal partiler, spor kulüpleri, okullar, belediyeler, dernekler, evkaf, yerli olan kurumların rozetlerini topluyorum. Daha sonradan antikalarım var. 200-300 yılı aşan tarihi eskilikte olan antikalarım var. Tespihlerim var, tespih toplamayı seviyorum.
“GAZOZ KAPAĞI KESİNLİKLE ÇÖP DİYE ATILACAK BİR MADDE DEĞİL”
Gazoz kapağı, ilk ilkin ego bunu toplamaya başladığımda tanıdıklar bana güldüler. ‘Ya muazzam adamsın, gazoz kapağı mı topluyorsun?’ diye. Ego de onlara şöyle söyledim, ‘Ya kardeşim biz bilgisayarla, cep telefonu ile büyüyen bire bir evlat değiliz. Biz oyuncaklarını kendi işleyen ve bunlarla oynayarak büyüyen ayrımsız insanız.’ Tığ bilye algı parayı bulmaz, gazoz kapakları ile oynardık. Gazoz kapakları o yüzden benim çocukluğumdan beri ilgimi çeken ve banal haddinden fazla sevdiğim materyaller. Burada yine Türkiye’nin temas vilayetinden bire bir gazoz veya soda hamiş, üretilmiş. Bunlara ilgili şişeleri topluyorum, kapaklarını topluyorum. Yaklaşık 3 bin çeşit gazoz ve sodam var. Bunların yüzdelik 90’ı kırcı. Fakat yerim olmadığı üzere sergileyemiyorum şu anda depomdalar. Yeniden 2 bine yakın de gazoz kapağım var. Bunları duvarımdaki panomda sergilemeye çalışıyorum. Acilen herkese söylüyorum, bu benzeri kültür. Gazoz kapağı kesinlikle yararsiz diye atılacak bir şey değil.
“BİR KAPAĞA 10 BİN LİRA VERSEN EGO HAYATTA ONU SANA VERMEM”
Koleksiyonlarım adi büyük. Manevi adına doğrusu ayar biçilemez. Bire Bir kapağa sen bana 10 bin teklik versen ben hayatta onu sana vermem. Aklım o kapak gitti diyerek orada kalır. Ego öldükten sonradan de buradaki koleksiyonlar eksper ihvan yoluyla satılacak, kabul fail martir ailelerine nakit adına yardımda bulunulacak. Akseptans etmeyenlerin de o şehidin hesabına aynı çeşme, pano, levha, parklarda görsellikler yapılmaya çalışılacak.”
