Çankırı’nın tarihine ışık tutuldu

Çankırı Karatekin Üniversitesi’nde düzenlenen panelde, Çankırı’nın Müslümanlar tarafından fethedilmesi için önce adımların Emeviler döneminde atıldığı tabir edildi.

Çankırı Karatekin Üniversitesi (ÇAKÜ) Darülhadis İslam Araştırmaları Merkezi marifetiyle planlı “Çankırı’nın Tarihine Seyahat” paneli, Çankırı 100. Yıl Kültür Sarayı Konuşma Salonunda gerçekleştirildi. ÇAKÜ Darülhadis İslam Araştırmaları Merkezi Müdürü ve İslami İlimler Fakültesi Akademisyen Doç. Dr. Mehmet Ulu Aytekin’in moderatörlüğündeki panele konuşmacı adına Doç. Dr. Fatih Fena Hâlde, Doç. Dr. İbrahim Akyol ve Araştırmacı-Yazar Yüksel Aslan katıldı. Panelin açım konuşmasını gerçekleştiren Mehmet Büyük Aytekin, 1242 yılında Atabey Cemaleddin Ferruh eliyle yakılan teferruat meşalesinin asırlar sonraları, 2019 yılında ÇAKÜ’ye bağlanan Darülhadis İslami Araştırmalar Merkezi bünyesinde İslami ilimlerin öğretilmesi, konferanslar, çalıştaylar ve paneller düzenlenmesi yoluyla bugün üstelik yanmaya bitmeme ettiğini ve inşallah kıyamete büyüklüğünde devam edeceğini vurguladı.

Panele konuşmacı olarak katılan ve “Çankırı’nın Fethi” mevzulu tıpkı tike yapan ÇAKÜ İslami İlimler Fakültesi Akademisyen Doç. Dr. Fatih Fena Hâlde, Çankırı’nın İslami fetihler öncesinde de çokça kocaman aynı yere sahip olduğunu, Müslümanlar vasıtasıyla fethedilmek üzere evvel akınların 711 yılında Emeviler zamanında başladığını söyledi. Çankırı’nın kalıcı tıpkısı şekilde Süleyman Şah’ın komutanı ve Kayı boyundan olan Buyuru Karatekin eliyle 1074 yılında fethedildiğini ifade eden Güzel, Haçlı seferlerine cebin Çankırı ve civarını eşi Meryem Karı ile birlikte kahramancasına savunarak şehit sakıt ve şu anda Çankırı kalesinde kabri kâin Egemenlik Karatekin’in umum eliyle bu kahramanlığı sebebiyle şeyh ve veli olarak kabul edildiğini ifade etti.

Panelde ikinci konferansçı yerine bayram kayran ÇAKÜ Yazın Fakültesi Akademisyen Doç. Dr. İbrahim Akyol ise, “Çankırı’nın Manevi Mimarları” adı altında lokma yaptı. Nakşi, Kadiri, Çerkeşi, Mevlevi, Yesev, tarikatları ve Cömertlik teşkilatı bünyesinde geçmişten günümüze Çankırı’nın dini hayatına taraf veren heybetli kişilerle ilgilendiren bilgiler veren Akyol, hele Şeyh Abdulvahid Nazik, Hacı Murad-ı Veli, Astarlızade Hilmi Nazik, Piri Sani Şeyh İsmail Rumi, Tosyalı Recep Nazik, Saklayan Ekrem Nazik, Ahmed Mecbür Nazik, Sebiha Ana, Şeyh İbrahim Ethem Kibar, Şeyh Muhyiddin Yavsi, Şeyh Mustafa Çerkeşi, Çaparlı Cabbar Ata kişilerin önemine işaret etti.

Üçüncü konuşmacı yerine panelde kortej düz Araştırman Yazar ve Hacı Murad-ı Iye Anadolu İmam Dil Cambazı Lisesi Öğretmeni Yüksel Aslan ise “Darülhadis’in Dünü-Bugünü” ünlü sunumunda, Çankırı’nın tarihteki önemi üstünde durdu. Bu bağlamda bu şehrin ‘ensar şehri’ olduğuna, sultanlar şehri olduğuna, İstanbul’un fethi üzere buradan 5 bin askerin Fatih Sultan Mehmed’in ordusuna katıldığına aksan yaptı. Taş Mescit olarak bildik Darülhadis’in tarihçesine ve tarihteki önemine aksan yapan Aslan, bu önemine karşın hapishane ve zaviyelerin ilgasından bilahare 1930’lu yıllarda terk edilen Taş Mescit dışındaki binaların gittikçe yıkıldığına üzülerek işaret etti. Fakat Darülhadis ve Mevlevihane’nin günümüzde tekrar hakkettiği önemine kavuştuğunu ifade ederek bu hususta katkısı olan herkese teşekkür etti.

Panel, ÇAKÜ İslami İlimler Fakültesi Dini Musiki Korosu aracılığıyla gerçekleştirilen ilahi dinletisinin peşi sıra, ÇAKÜ Umumi Sekreteri Kapalı Yılmayan marifetiyle panelistlere katılma belgesi sunma edilmesi ile sona erdi. – ÇANKIRI

Share: