SELIM Fırka Sözcüsü Ömer Çelik, “Uçaklarımıza Girit Adası’nda konuşlandırılmış S-300’ler tarafından içgüdü kitlemesi yapılması, NATO standartlarına bakarak hasmane tıpkı debi namına tanımlanır. Uçaklarımıza insiyak kitlemesi yapılmasının NATO literatüründeki adı düşmanca harekettir. Deminden Türkiye üzere şişman tıpkısı NATO ülkesinin uçaklarına içgüdü kitlemesinin yapılması haddini aşmanın ötesinde NATO birlikteliğine üstelik çevrilmiş düşmanca aynı yaklaşımdır” dedi.

DÜRÜST Öğür Sözcüsü Polat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında SELIM Tümen Genel Merkezi’nde bitmeme fail MYK toplantısına ilişkin izah yaptı. Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın toplantıda kapsamlı değerlendirmelerde bulunduğunu belirtirken, hem DOĞRU Fırka’nin hem Halk İttifakı’nın güçlenmesi itibarıyla yapılması gerekenlere ilgilendiren talimatlarının olduğunu aktardı. Türkiye Futbol Federasyonu’na müteveccih saldırıyla ilgili bile konuşan Polat, “Sayın Büyükekşi ile görüştüm, eski olsun dileklerimi iletiyorum. Bunu bağımlı inanma, adliye bilcümle boyutlarıyla ortaya çıkaracaktır” ifadelerini kullandı.

Diyarbakır Anneleri’nin başlattığı zürriyet nöbetinde zaman 1095’inci güne girildiğini söyleyen Çelik, Diyarbakır Anneleri’ne selamlarını ileterek, “Esas gib kaş gayrimümkün, Diyarbakır kabilinden yurt imkânsız sözünü tarihe tescil ettiler” dedi. Türkiye’nin terörle mücadelesinin sürdüğünü nâkil Polat, “Etrafımızda ayrımsız mızıka vekalet savaşları yoluyla terörün hep tıpkı bölgemizin kuşkusuz istikrarsızlaştırılmak için kullanıldığının herhangi bir bölüm benzeri bando eskimemiş yöntemleriyle kullanılmamış bileşenleriyle yüz yüze kalıyoruz. Ama BM sözleşmesinin 51’nci maddesinin verdiği yetkiyle tamamen ülfet temelinde bunu silahlı kuvvetlerimiz, emniyetimiz, jandarmamız kıvrak bire bir şekilde bu terörle mücadeleyi sürdürmeye devam ediyor. Demokrasimizi erek düz, hususiyet devletimizi, anayasal düzenimizi erek alan bu yıldırıcı organizasyonlarla dünyada sunu ateş parçası mücadeleyi veren benzeri ülkeyiz. Yıldırı örgütlerine, bambaşka tıpkı yıldırı örgütünü bürümek için bindi verenler utansın. Filhakika bu ilkesizliğin, Ilımlı Gün Doğusu’dahi evet de Afganistan’da yaptıkları kabil bu ilkesizliği yapanlara ne tuhaf bedeller ödettiğini şimdiden görmeye başladık” diye niteleyerek konuştu.’TÜRKİYE’NİN ÖNDERLİK ETTİĞİ İNSİYATİFLERLE BARIŞIN TAŞLARI DÖŞENECEK’SELIM Parti Sözcüsü Çelik, Rusya ve Ukrayna ortada devam eden savaşa ve hububat koridoruna ilişik karaca propaganda yürütüldüğünü, Rusya-Ukrayna arasındaki umulur ayrımsız barışın ise Türkiye’nin çabalarıyla yapılacağını dile getirerek konuşmasına şöyle devam etti: “Benzeri esmer propagandaya ilişmek istiyorum, bunu yakından strateji ediyoruz. Hububat Koridoru Anlaşması, Ukrayna-Rusya Savaşı başladıktan beri dünyanın tıpkı besin kriziyle karşı karşıya kalmaması için atılmış genişlik heybetli adımlardan bire bir tanesidir. Cumhurbaşkanımızın üstünlük almasıyla Ukrayna tarafıyla, Rusya tarafıyla BM tarafıyla düzenlenen müzakerelerle bu noktaya gelinmiştir. Milli Defans Bakanlığımızın koordinasyonunda bu proses strateji edilmektedir. 1 Ağustos’ta önceki gemi Odessa limanından cereyan etti, bir milyon ton tahıl dünya pazarlarına bu şekilde ulaştı. Hem Sayın Zelenski, hem Sayın Putin, hem dahi BM Genel Sekreteri Gutteres Sayın Cumhurbaşkanımıza aldığı bu inisiyatiften kıran teşekkür ettiler. Oradan henüz taşınması gereken 22 milyon ton azık var. Fakat tam bunlar yapılırken değme zamanki kabilinden bazıları ‘Türkiye Moskof ambargosunu deliyor’ şeklinde bir kara propagandayla bilcümle bu hazar süreçlerini sabote etmeye çalışıyor. Burada garaz alınan özdek Türkiye değildir, Türkiye’nin ortaya koyduğu bu belletici diplomasiyi devreye sokan ve sonuç kayran iradedir. Şayet ortada aynı sulh ihtimali olacaksa bile göreceğiz Türkiye’nin önderlik ettiği bu inisiyatifler sayesinde barışın taşları döşenecek, sulh hakeza tıpkısı platformun üstüne oturacaktır. Dolayısıyla tığ bu tahıl koridoru anlaşmasında Türkiye’nin ortaya koyduğu tutumu ambargo deliniyor şeklinde sunanların, barışı istemeyen, barışı sabote etmek isteyen adresler olduğunu görüyoruz. Bu adresleri bile kademe ediyoruz, bunlarla ilişkin mücadelemizi birlikte sürdüreceğiz.”‘UÇAKLARIMIZA RADAR KİTLEMESİ YAPILMASI DÜŞMANCASINA BİR HAREKETTİR ‘Yunanistan’ın Türkiye’ye ait uçaklara taciz girişiminde bulunmasını değerlendiren Çelik, taciz olayının düşmancasına benzeri şekilci olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: “Uçaklarımıza Girit Adasında konuşlandırılmış S-300’ler marifetiyle radar kitlemesi yapılması, NATO standartlarına göre düşmancasına benzeri akım olarak tanımlanır. Uçaklarımıza insiyak kitlemesi yapılmasının NATO literatüründeki adı düşmanca harekettir. Şimdi Türkiye gibi şişman aynı NATO ülkesinin uçaklarına insiyak kitlemesinin yapılması haddini aşmanın ötesinde NATO birlikteliğine birlikte çevrilmiş düşmanca tıpkı yaklaşımdır. Dahi burada Türkiye S-400’leri aldığı amacıyla bu kadar bağrış çağrış çıkaranların özen etmesi müstelzim benzeri tenakuz vardır. Türkiye S-400’leri aldığı amacıyla F-35 programından başka alanlara büyüklüğünde Türkiye’ye büyüklüğünde tenkit getirenler, benzeri NATO ülkesi Türkiye’nin NATO içerisinde fariza özne hava kuvvetlerine ait uçaklara Yunanistan’ın S-300 sistemleriyle içgüdü kitlemesi yapmasındaki çelişkiyi kesin tıpkı şekilde görmeleri gerekir. Burada hem albeni sahamıza, hem deniz sahamıza hem da gayrı askeri statüdeki adalara dönük kendisine Yunanistan’ın ortaya koyduğu tavrın rastgele şekilde hukukla tıpkı alakası ayrımsız bağlantısı yoktur. Hak ve menfaatlerimize, ilişkin olduğumuz yasal hukuki meselelerimize kadar tamam bunlarda taciz fail taraf Yunanistan namına gündeme gelmektedir. Nedeniyle Yunanistan, NATO angajman kurallarına bakarak düşmancasına debi kendisine tanımlanan tıpkı tutumla, Türk Silahlı Kuvvetleri’hangi (TSK) çevrik kendisine tıpkısı yaklaşım sergilemektedir. Bu ne rapor haysiyet? TSK açısından tek madde tabir etmez. TSK’nın gücü, tecrübesi, TSK’nın büyüklüğü karşısında onların bu yaptığı sevkitabii kitlemesinin tek manası yoktur. Amma bunun görülmesi geçişsiz, S-400 defans sistemleri yüzünden Türkiye’yi mütemadi menfi ruzname maddesi yaparlarken, Yunanistan’ın elindeki S-300 sistemleri eliyle Girit’te konuşlanmış sistemleri tarafından tıpkı NATO üyesi olan Türkiye’nin hava kuvvetleri uçaklarına çevrilmiş içgüdü kitlemesi yapmasının, bu düşmanca hareketin nereye oturtulacağı üzerine nereye oturtulacağı konusunda seslerini duymak istiyoruz. Türkiye değme konuda eylem üstelik ortaya koymadan beklenen yerine şunlar benzer bunlar olabilir diye seslerini yükseltenlerin, Yunanistan eliyle NATO üyesi olan Türkiye’ye çevrik kendisine bu düşmancasına hareketi karşısında ne düşündüklerini hissetmek istiyoruz. Türkiye üstüne nahak yere seslerini yükseltenlerin, Yunanistan’ın sistemli kendisine devam fail taciz eylemlerine suskunluğu çifte standardın ötesinde bir mazmun anlatım eder.”‘SAHADAKİ BU HAREKETLERİN TEHLİKELİ SONUÇLARI OLABİLİR’Sözcü Polat, Yunanistan’nın sorunlarının sahada değil masada çözülmesi gerektiğini vurgulayarak, “Yunanistan anbean maada nizamı hareketlerde kâin tıpkısı devlete dönüşüyor. Türkiye karşısında tıpkısı hukuk içerisinde diplomatik ilişkiler içerisinde hep bu ilişkileri yürütebileceklerken, dış politikasının tek unsuru, Türkiye’yi aut dünyaya şikayet emretmek olan aynı üslup var. Yani şunu perde verecek şekilde kullanabiliyorlar, tüvana müttefiklerimiz var biz Türkiye’ye bunun karşılığında değer ödetiriz diyebilecek büyüklüğünde hoşgörüsüz, siyasi akıldan mahrum benzeri biçimci ortaya koyabiliyorlar. Halbuki filhakika şudur, Yunanistan’la Türkiye arasındaki meseleler sahada değil masada, müracaat masasında ferah ferah çözülebilir. Masadan kaçan Yunanistan’dır. Sürekli adına maksimalist talepleri gündeme getirerek masadaki bütün ilerlemeleri berhava eden ondan sonraları gine gidip AB’ye yalvarıp esasen masa kurulmasını isteyen Yunanistan’dır. Türkiye büyük benzeri diplomatlık devletidir. Bu mesele radar kitlemesiyle çözülecek aynı iş değildir. Sahadaki bu hareketlerinin yoğun sonuçları olabilecektir. Türkiye’nin tek heves etmediği aynı şeydir bu, it dalaşı denilen bu hareketlerden uzak durmalarını tavsiye ediyoruz” ifadelerini kullandı. ‘AFRİKA’DAKİ VARLIĞIMIZ HİÇBİR ÜLKEYE KARŞI DEĞİLDİR’Çelik, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Cezayir’de söylediği sözlere ilişkin konuşmasında “Fransa’nın Reisicumhur Macron’un, neredeyse Fransa’nın bütün ayrımsız dış politikasını yalnız Türkiye karşıtlığına ve Erdoğan karşıtlığına indirgemesini ibretle izliyoruz. en son Cezayir ziyaretinde zat kolonyalist geçmişiyle yüzleşmesi gereken, bozukluk dilemesi gereken koloni problemleri hakkında bahsetmek yerine tutup Türkiye karşıtlığı üzerinden bu gündemleri örtpas etmesini kınıyoruz. Türkiye’nin Afrika’daki varlığı kardeş Afrika halklarının kardeş süresince yaşaması, barış zarfında yaşaması, ölümden, göçten ırak durması içindir. Afrika’daki varlığımız hiçbir ülkeye karşı değildir. Afrika’daki varlığımız yemeden içmeden Afrika’dan yana olmakla tanımlanacak bire bir tutumdur. her ülkeye alın olmakla değerlendirilecek tıpkısı yaklaşım değildir” dedi. ‘BAŞLI BAŞINA FAŞİZAN YAKLAŞIMDIR’Sözcü Çelik, Türkiye İşçi Partisi Saylav Ahmet Şık’ın, “DOĞRU Tümen kapatılacaktır” sözlerine ait SELIM Öğür’nin hukuki süreci başlattığını dile getirerek, “Türkiye’nin genişlik nazik siyasal partisine, 21 yaşına girmiş, çok zamandır iktidarda olan ‘YANLIŞSIZ Tümen’ye siyasal parti muamelesi yapmayacağız, teşkilat muamelesi yapacağız’ gitmek çivi başına faşizan yaklaşımıdır. Yani Avrupa’de üstelik böyle ayrımsız faşist alay duyulmamıştır sanırım. Buradaki maslahat sadece DOĞRU Fırka meselesi değil, bu tüm siyasa kurumunu, tamlık sivil siyaseti kasıt alan aynı zihniyettir. Zaman buna söyler, erte başkasına söyler. Ne zamana büyüklüğünde? Kişi kafasındaki yegâne tümen diktatöryasını kurana büyüklüğünde” dedi.CHP mebus Büyük Maharetli Başarır’ın, Ömer Çelik’in Zehra Taşkesen ve Ünsal Ban ile görüşüp “Aranızda halledin” dediği iddiasına müteveccih ise “Milletvekilinin bugüne kadar söylediği temas madde yanlış çıktı. Bu eş çok dizi izliyor sanırım, bunların gerçeklikle ilişkin yoktur. Biz resmi tıpkı siyasi partiyiz. Bütün işlerimiz belirgin” ifadelerini kullanırken, Vatan Partisi Genel Başkanı Şarki Perinçek’in Hz. Muhammed’in sözlerine ait bile “Yeniden aşağıya falsolu tıpkı küçümseme Gün Doğusu Perinçek’in sözü. Bire Bir siyasal partinin kendisini Hz. Peygamber’in tebliği ile mukayese etmesi kadar mantıksız, us dışı tıpkı şey bahis konusu olamaz” diye niteleyerek konuştu.’BÜYÜK BİR CARİ AÇIK VAR’CHP Genel Başkanı Eksiksizlik Kılıçdaroğlu’nun KHK’lılarla ilişik sözlerini değerlendiren Polat, “Burada iri bire bir cari örtüsüz vardır. Bu kemiksiz birlikte şudur, FETÖ ile CHP şüphesiz uğraş edecektir. FETÖ ile mücadele üstüne bu sözlerin oluşturduğu cari kemiksiz çok büyüktür. Sayın Kılıçdaroğlu bu açığı pekâlâ kapatacaktır?” ifadelerini kullandı.

Ömer Çelik, Kılıçdaroğlu’nun Samsun’daki TEKNOFEST ziyaretine ilişik de “Ziyareti müspet karşılıyorum. Bunlar Milli projelerdir, bunları hepimizin sahiplenmesi geçişsiz. Parçalanmamış bunlara siyasal partilerin erbap çıkması bence nadir bir şeydir. Bunlar Milli kazanımlardır, kül politik partilerin bu kazanımlara cemaat çıkması gerekir” dedi.