ÇIKAR YOL Partisi Intihap İşleri Başbuğ Yardımcısı Yusuf Şahin, afiyet sisteminde yaşanan sorunlar nedeniyle vatandaşların mağdur olduğunu belirterek, “Şu andaki sistemle 90’lara köylü dönmüş durumdayız. Bakın ilkin 90’larda hastanelerin önünde veznelerin önünde koca kuyrukları olurdu. Bugün tekrardan ayrımsız günlere dönmüş durumdayız. İnsanlar muayene olmak üzere de randevu alamıyorlar” dedi.

DERMAN Partisi Intihap İşleri Başbuğ Yardımcısı Yusuf Atmaca, Elazığ’üstelik açıklamalarda bulundu. Delicesine, minimum ücrete ilişik “Asgari ücretin yükselmesiyle bu arada işverenlerin alelhusus girdi maliyetlerinde güç aynı artma olacak. Bu artım cihetiyle almış olduğumuz sütten, ekmeğe seçme mağazadan aldığımız tişörte kadar temas şeyin maliyetinde artma olacak. Zira işverenlerin temel gider kalemlerden birisi işçilik maliyeti. İşçilik maliyetleri dahi gerek istemez kişilerin sattığı ürünlere yansıtılacaktır ve bu sebepten ortalık bile asgari ücretin artışıyla bu arada bu şekilde artışı hep bu arada sürdürmek zorunda kalacağız” dedi.

ELAZIĞLILARA VERİLEN SÖZLER TUTULMAMIŞ

Elazığ ziyaretiyle ilgilendiren adına birlikte değerlendirmelerde mevcut Yusuf Delicesine, şunları söyledi:

“Elazığ insanının genel namına yakındığı iş sahipsizlik. Sahipsizliğinden yakınıyor Elazığlı, kendilerine ehil çıkılmadığını, Elazığ’ın sorunlarıyla ilgilenilmediğini, meze verildiğini ancak verilen sözlerin tutulmadığından yakınıyorlar. Böyle tıpkısı sorunlu şehirde, bu büyüklüğünde fazla sorunun olduğu benzeri şehirde maalesef ilimizi yönetmen vekillerimiz siyasilerimiz bu konularda duyarsızlar. Genel adına insanların yakındığı en baştaki maslahat bu. Bağımlı bunun beraberinde ülkede ekonomi cihetiyle aynı ateş yeri var. Bu yangın yeri sebebiyle insanlarımız geçinmekte, hayatlarını idame ettirmekte çok nazik sıkıntı yaşıyorlar. Evvel Saray Cami civarında esnaf gezisinde tıpkısı esnaf arkadaşımızın söylediği benzeri bayram bana çokça etki etti. ‘Benim çocuğum evde makarna ve pilav aşındırmak zorunda kalırken, ülkeyi yönetenlerin tabiat-i sefahat içerisinde yaşaması benim zoruma gidiyor ve hakkımı dahi helal etmiyorum’ dedi maatteessüf işte Elazığ’da ve ülkemizde zahirî ve yaşanan sunu nazik problemlerden biri de bu.

“ŞU ANDAKİ SAĞLIK SİSTEMİ İLE 90’LARA DÖNDÜK”

Bildiğiniz üzere ülkemizde esenlik problemleri gelişigüzel güzeşte devir derinleşmekte. Alelhusus doktorlardan termin alınmasında, randevu alındıktan bilahare doktorun istediği tetkiklerin yapılmasında çokça ince sürekli randevular verilmekte. Bugün muayene olduğu doktora MR için sunma birkaç 6 kamer sonraya periyot verildiğini, röntgen kabilinden kolay ayrımsız muamelat için üstelik 1 kamer, 1,5 ay, 2 ay sonraya bölüm verildiğini bugün maatteessüf hepimiz tanık oluyoruz. Bu problemin ortadan kaldırılması üzere devletin mezun kurumlarının bir an önce bu işe benzeri hal bulması gerekiyor. Şu andaki sistemle 90’lara düşüncesiz dönmüş durumdayız. Bakın ilkin 90’larda hastanelerin uğrunda veznelerin önünde eş kuyrukları olurdu. Hastane kapılarında taharri saati başlamadan ilk etraflı kuyruklar oluşurdu. Zaman tekrardan aynı günlere dönmüş durumdayız. İnsanların Alo 182’den yahut merkezi dizge üzerinden termin alınmasında sakil problemler var. Çünkü randevular mahmul olduğu için insanların bu randevuları alıp araştırı olması, muayene olduktan sonra lüzumlu tetkikleri yaptırması türlü değil.

“İNSANLAR BİR ŞEKİLDE HUSUSI HASTANEYE YÖNLENDİRİLİYOR”

İnsanların tıpkı şekilde hususi hastanelere yönlendirilmeye çalışıldığını hissediyoruz. Ancak ülkemizin ekonomik şartları arasında, Elazığ’ın iktisadi şartları beyninde. Bu iktisadi şartların olduğu tıpkı ortamda insanların özel hastaneye gidip bile doktor muayenesi olması, devamında tetebbu yaptırması cins değil. Buradan yeniden çağrıda çıkmak istiyoruz Afiyet Bakanımıza. Lütfen bu afiyet sistemindeki sıkıntı tıpkı an geçmiş çözülsün. Icabında azamet özel hastanelerle vacip hareket birliğini sağlasın ve insanların bu mağduriyeti benzeri an evvel çözülsün.”