Devrimci 78’liler Derneği Samsun Şubesi, 17 Yaşında İdam Edilen Erdal Eren’i Andı

MEHMET REBİİ ÖZDEMİR

Samsun Devrimci 78’liler Derneği, 13 Çatlak 1980 tarihinde 17 yaşında idam cezası edilen Erdal Ermiş’i andı. Toplum Örgütü Şube Başkanı Cengiz Akşan, “Erdal Eren’i, keyiflendirmek talip dostları ve yoldaşlarına sakıt sunma majör görevlerden birisi birlikte savaşa alın barışı savunmaktır. Halklarımızı açlığa ve yoksulluğa mahküm eden, zulme ve zorbalığa tasdik fail anlayışlarla savaş etmektir. 42 yıldır 12 Ilkgüz faşist darbesi egemenlerin ihtiyaçlarına göre baştan berkitme edilerek sürdürülüyor. Son 20 yılı çarpış ürünü ve artığı AKP yoluyla sürüyor” dedi.

Samsun Devrimci 78’liler Derneği, 42 yıl ilk elan 17 yaşındayken idam cezası edilen Erdal Ermiş’i dün Süleymaniye geçidinde matbuat açıklaması yaparak andı.

“ERDAL EREN’İ TESMIYE ETMEK BİRLİKTE MÜCADELEDEN BEĞENILIR”

Samsun Devrimci 78’liler Derneği Ofis Başkanı Cengiz Akşan şunları söyledi:

“Erdal Muazzez yaşıyor. Erdal Eren’i anıyoruz. Tarihin tanıklığında Erdal Ermiş’i yaşatıyoruz. Dostlukla, nazikâne, özlemle anıyoruz, dirençle yaşatıyoruz. Erdal Ermiş’i adlandirmak ve çıkarmak demokrasiyi ve âdem haklarını savunmaktan geçer, zulme ve zorbalığa cebin çıkmaktan mazbut. Kadına ve çocuklara yönelik şiddete, taciz ve tecavüze alın durmaktan, özgürlük ve demokrasi mücadelesi veren halkların beraberinde olmaktan müstehap. Devrime ve sosyalizme inanmaktan ve onu bina etmek amacıyla çalışmaktan beğenilen. Erdal Aziz’i tesmiye etmek; bire bir coğrafyada yaşadığımız kardeş halklarımızla el birliği bağlarımızı güçlendirmek, gençlere, işçilere, emekçilere, halklarımıza yapılan saldırıları alay malay üstelemek ve alay malay savaşım etmekten bedii.

“DENİZLERDEN ALDIĞI DARAĞACINDA DİRENME MEŞALESİNİ ONURLA TAŞIDI”

Erdal Muazzez’i, neşelendirmek talip dostları ve yoldaşlarına düşen sunu şanlı görevlerden birisi bile savaşa alın barışı savunmaktır. Halklarımızı açlığa ve yoksulluğa mahküm fail, zulme ve zorbalığa teyit eden anlayışlarla mücadele etmektir. 42 yıldır 12 Ilkgüz faşist darbesi egemenlerin ihtiyaçlarına bakarak baştan tahkim edilerek sürdürülüyor. Akıbet 20 yılı çarpış ürünü ve artığı AKP aracılığıyla sürüyor. Ilk Sinan Suner’i vurdular. Sonra Sinan’ın katledilmesini ihtarname eden Erdal Eren’i astılar, peşinden Erdal’ın idamını protesto etmek için pankart asan Ercan Koca’yı öldürdüler. Aradan 42 yıl geçmesine rağmen onurumuz olmaya bitmeme ediyorlar. Erdal Muazzez, devrimci inancın, kararlılığın havalı temsilcisi, emperyalizme ve faşizme karşı mücadelenin yılmaz savunucusudur.  O, Denizlerden aldığı darağacında temerrüt meşalesini onurla taşıdı ve bizatihi sonraları idam edilen devrimcilere devretti. Caka olsun irtifak bayrağını taşıyanlara, cafcaf olsun devrimin ve sosyalizmin yılmayan savunucularına. Hala ülkemiz hak ve özgürlüklerin bulunmayan edildiği, uymaz seslerin kısıldığı, farklılıklarımızın birbirine düşürüldüğü, öğrencilerin haber insanlarının siyasetçilerin can atıldığı bire bir büyüklük.

“AHBAPÇA BİR ARADA CAN İSTEĞİNE SALDIRIYORLAR”

Kıblesi 6. ufaklık ve Parafin Saray olan, halklarımızı açlığa ve yoksulluğa mahküm fail, hazar düşmanı, demokrasi düşmanı, soyguncu benzeri içtihat bu ülkenin başına bela oldu.  Darbeyi “Allah’ın lütfu” kendisine gören, pandemiyi fırsata çeviren bu zekâ, özellikle 12 Ilkgüz darbesi oluşmak üzere tamlık darbelerden besleniyor. Bu anlayışın rızık kaynağını fark etmek üzere darbeye cebin demokrasiyi savunmaya devam ediyoruz. Ayrıksı yandan özelleştirmesiyle torba yasası ile dağıtma ve vurgun sözleşmeleri ile baş döndürücü projeleri ile mutluluk topraklarının ve fabrikalarının satışı ile yeniden emekçilerin kazanılmış haklarına, halklarımızın hür, kıymet ve arkadaşça aynı arada hayat isteğine saldırıyorlar. Kirli tarihine sığınmış egemenler kan dökmeye, fert almaya, haklarımızı gasp etmeye bitmeme ediyor. Ülkemizin ve amele halklarımızın onlarca yıllık kazanımlarını bulunmayan ediyor. Böyle tıpkısı Türkiye içinde anıyoruz Erdal Aziz’i. Zaman bizlere sakıt arz balaban görev, on yıllardır onlardan yükselen kıvrılma şiarının, devrimci eylemin, balaban bir devrimci pratiğin, yevmi hayatımıza yeniden mum tutaç aynı nazik isyana dönüşmesini sağlamaktır.

“BUGÜN ERDAL OLMANIN, SİNAN OLMANIN, ERCAN OLMANIN GÜNÜDÜR”

Bu tıpkı zamanda cuntacıların ve işbirlikçilerinin oluşturduğu tek insan ve vasilik rejiminin arıtma edilmesini icat etmek, hırsızlardan, katillerden, çetelerden, provokasyonlardan, faşist saldırılardan adisyon tetebbu etmek anlamına gelmektedir. Erdal Ermiş’in yoldaşları egemenlerin azılı saldırıları karşısında direngen emekçi halkların yanındadır. O, inhina ve toplumculuk şiarıyla mücadelemizde yaşayacaktır. Biz devrimciler kendisine diyoruz ki; zaman Erdal olmanın, Sinan olmanın, Ercan olmanın günüdür. Kahrolsun faşizm. Yaşa inhina ve sosyalizm. Sinan, Erdal, Ercan onurumuzdur.”

Share: