Jeofizik Mühendisi Hurşit Faal: “Bingöl, Muş Varto ve Erzincan’da güç bir yer sarsıntısı bekliyoruz”

Kahramanmaraş merkezli 10 ili vuran depremler sonrası değerlendirmelerde kâin Jeofizik Mühendisi Hurşit Çalışkan, Bingöl, Muş, Erzincan’birlikte aheste ayrımsız hareket beklediğini belirtti. Hurşit Çalışkan, Erzurum’bile dahi yer sarsıntısı beklendiğini söyledi.

Kahramanmaraş’ta meydana gelen iki balaban depremi Erzurumlular toplumsal medya yöneticisi Furkan Nehir’e değerlendiren Jeofizik Mühendisi Hurşit Etken, daha önce bu depremlerle ilişkin çok uyarıda bulunduklarını tabir ederek, şimdiyse Şarki Anadolu Kırık hattında Bingöl, Muş Varto ve Erzincan amacıyla korkulu depremler beklendiğini söyledi. Etkin, Erzurum’un Kuzeydoğu Rum ve Maşrık Küçük Asya Fay Hattı’nda bulunmadığını, Erzurum’un namına has fay hatlarının olduğunu de belirterek, bu şehirde bile hareket beklediklerini vurguladı. Bu bölgede depremin mübrem olduğunu ifade fail Jeofizik Mühendisi Etkin, “Erzurum bölgesini değerlendirdiğimiz ahit, alelhusus Bingöl, Muş Varto, Erzincan’dahi kırıcı yer sarsıntısı olacağını düşünüyorum. Bu anlamda on paralık kaygım yok, olacaktır, bundan kaçış namevcut. Erzurum’bile dahi hareket bekliyoruz. Bunun sebebi ise Şark Anadolu Fay Hattı’nın alt tarafı, yani güney kısmı bölgesinde çokça tekâsüf oldu. Bu sıkışmalar şimal istikametinde pekâlâ kendisini gösterecektir” dedi.

Faal, depremi sunma birkaç zararla uyutmak üzere kesinlikle binaların dayanak noktası etütlerinin yapılması gerektiğini ve akla yatkın zeminlere çatı nesir edilmesi gerektiğine birlikte ilgi çekti. Etken, “Sarsıntı bölgesinde birçok zelzele oldu. Bunların bazıları artçı, bazıları ise ana depremdir. Birbirinden farklı faylar üzerinde gerçekleştiler” ifadelerini kullandı.

“Erzurum’u de uyardım ve 4 şiddeti üzerinde hareket meydana geldi”

Erzurum’de gerçekleşen depremleri dahi değerlendiren Hareketli, “Geçen çağ Erzurum’da da yer sarsıntısı oldu. Buraları da belen etmiştim. Erzurum’birlikte olan zelzele dümdar değil. 4 üzerinde ayrımsız yer sarsıntısı oldu ve henüz bilahare 3 civarı iki hareket elan oldu. Burada oluşan depremleri dümdar yerine bölümlendirmek akla yatkın değil. Kahramanmaraş bölgesinde 7 üstünde iki hareket oldu. 6 şiddetinin üstünde 4 sefer zelzele oldu. Bunlar Gün Doğusu Anadolu Kırık Hattı’nda gerçekleşti. 5 ve 6 üstünde gerçekleşen depremlerin çoğu çivi başına benzeri depremdir. Bunlara artçı buyurmak yanlış tamam” açıklamasında bulundu.

“Bingöl, Muş Varto ve Erzincan’bile pahal benzeri yer sarsıntısı bekliyoruz”

Şark Rum Kırık Hattı’nda oluşan sıkışmaların kuzey bölgelerinde kendisini göstereceğini belirten Aktif, “Erzurum bölgesini değerlendirdiğimiz ant özellikle Bingöl, Muş Varto, Erzincan’de ağırbaşlı hareket olacağını düşünüyorum. Bu anlamda hiç kaygım namevcut, olacaktır, bundan kaçış bulunmayan. Erzurum’dahi da hareket bekliyoruz. Bunun sebebi ise Gün Doğusu Rum Kırık Hattı’nın alt yanı, yani güney kısmı bölgesinde çokça sıkışma oldu. Bu sıkışmalar kuzey istikametinde katiyen kendisini gösterecektir” diyerek konuştu.

“Erzurum kırık hatları dışında namına özel fayları var”

Erzurum’un namına hususi faylarının olduğunu vurgulayan Hurşit Etkin, “Fakat Erzurum diğer illere bakarak Kuzey Küçük Asya Fay Hattı (KAF) ve Şarki Anadolu Kırık Hattı’nı (DAF) içerisinde barındırmıyor. Yani Erzurum’dan bu iki kırık hattı da geçmiyor. Erzurum’un kendisine başmaklık, namına özel kırık hatları var. Bir Zamanlar de Erzurum’bile depremler oldu” dedi.

“Hareket periyotları fark gösterir”

Kâh depremlerin ne antlaşma olacağının kesinlikle bilinemeyeceğini üstelik kaydeden Etkin, “Şuna bile göstermek lazım ara sıra depremlerin tahakkuk periyodu 30-40 yılda ayrımsız, bazıları 500 yılda aynı, bazıları birlikte 200-300 yılda aynı gerçekleşiyor. Söz Gelişi Van depremi, o bölgede Muradiye depremini biliyoruz. Fakat eski yıllarda olan Van depremini kimesne hesap etmiyordu. O zelzele fantom benzeri faydan meydana geldi. Bu yönde Erzurum’daki depremin hangi devir olacağıyla ilgili kemiksiz tıpkısı hikmet veremeyiz” şeklinde konuştu.

“Fellah Yarımadası Türkiye’yi itiyor ve yapılan yapı zeminleri çok büyük”

Binaların yapılmadan evvel alelhusus dayanak etütlerine özen edilmesi gerektiğini belirten Faal, “Adam Fellah Yarımadası Türkiye’yi itiyor. Doğu Rum Kırık Hattı’nın doğu tarafını itiyor. Bunu dahi fayları incelediğimizde görüyoruz. Katar raylarının tahminî olarak 3 metre atım göstermesi bunun belirtilerinden bire bir tanesidir. Bu havza mutlak Erzurum’u birlikte etkileyecektir. Bingöl’ü, Muş Varto bölgesini ve Erzincan’ı bile etkileyecektir. Erzurum’de çok bulundum ve Türkiye’nin zelzele konusunda, hareket olmadan önce alması müstelzim önlemler var. Katiyetle binalar yapılmadan önceki dikkatle destek etütleri yapılması gerekiyor. Gâh müteahhitler bunu hiç önemsemiyor, onlar aldıkları paraya bakıyorlar. Haddizatında bu dayanaklık etmek etütlerinin yapılması, binaların bölgeye akıllıca nesir edilmesi zorunlu durumda bulunuyor. Fakat bu konuda kapsamı müteahhitler belirliyor. Maliyeti onlar belirliyor. Yapıyı ortada olmaksızın mesnet etüdü raporu verenler de var. Bunlara de kesinlikle tedarik alınması gerekiyor” dedi.

“Alüvyonal zeminlere mensur edilen binalar çokça yüksek belki yıkılır”

Alüvyonal bölgelere nesir edilen binaların ise genelde yıkıldığını belirten Jeofizik Mühendisi Hurşit Aktif, “Alüvyonal ortamlarda yapılar kuruluyor. Bu alanlara bina boşaltmak çok risklidir. Yer aksine az buçuk daha yükselti kesimlere çatı tahsis etmek haddinden fazla elan sağlıklıdır. Kayaç ortamlara yapılan binalar henüz kuvvetli oturuyor ve henüz kuvvetli oluyorlar. Düz alanlardan örneğin Hatay gösterişsiz oldu. Amik Ovası yerle ayrımsız oldu. Yıkıntıların yer çokça olduğu zeminlere baktığımız ahit hep alüvyonal bölgeler olduğunu görüyoruz. Buralar yıkılmaya yarar zeminler. Bu zeminlerde yapılacak binalara çok dikkat gelmek lazım. Erzurum’da de umumi adına

alüvyonal ortamlara binalar müesses. Alüvyonal düz dediğimiz kum, kil, çakıl taşı kabil şeylerin üst üste gelmesi, yer sarsıntısı anında mükerrer yüke hastalık oluyor. Kat Sayı olarak tıpkısı boksörün daima yumruk atması gibidir. Deprem birdenbire yapı içerisine giriyor. Yapı içerisine girince kiriş ve kolonlar birbirine balyoz kadar çarpmaya başlıyor. Dolayısıyla kiriş ve kolon birer yıkıcı öge olarak davranıyor. Meydan altındaki zelzele ne kadar yüksekse yapıya birlikte o kadar efdal benzeri yük biniyor. Bu bile ne eyvah ki yıkılmalara bozukluk oluyor. Destek sıvılaşmaları dahi meydana geliyor ve binalar hangi büyüklüğünde akva olsa bile dayanak noktası asılsız olduğu için bina temelle bu arada yan yatıyor. Bu bölgelerde önlemler alınmalıdır” diye konuştu. – ERZURUM

Share: