Muğla’da FETÖ sanığı bozuk doktora cerh ve iftira davası

Muğla Yetişek ve Araştırı Hastanesi Müstacel Servisinde bire bir bilirkişi çavuşla aralarında yaşananlarla gündeme mevrut ve memurluktan ihraç edildikten sonraları FETÖ üyeliğinden yargılanmaya başlanan sakat hekim üzerine, “cerh” ve “iftira” suçlarından da sav açıldı.

Maznun T.T. üzerine hazırlanan savca, Muğla Esas Ceza Mahkemesince kabul edildi.

İddianamede kayran düz ifadesinde sanık, görüngü günü ivedili servisin solgun alan kısmında kıdemli ve sorumlu araştırma görevlisi doktor namına görev yaptığını belirtti.

Müşteki A.A’nın hastaneye ultrason çektirme talebiyle geldiğini ve bu durumu alandaki doktora ilettiğini nâkil T.T, ifadesini şöyle sürdürdü:

“Dokor Halil, hastaya geçmiş taharri yapması gerektiğini söyledi. Seslerin yükselmesi konusunda, işleyişte arıza olacağını düşünerek olaya karışan oldum. O tam deskte oturuyordum. A.A sedyesinden kalkarak deskin önüne gelerek ‘İstediğim gibi konuşurum, istediğim kabil bağırırım, sen kimsin. İsmini, gerçeklik ismini söyle’ dedi. Bunun üstüne ayağa kalktım. Hastaneye ait olan ve umum hastalara yapılan tıbbi müdahaleleri gösterir evrak A.A’nın elindeydi. Ultrason ihtiyacı olup, olmadığını kazanmak amacıyla evraka okşamak istedim. araştırmak istemeyerek evrakı doğrulama etmedi.”

Maznun, ehlihibre çavuşun deskin önünden gideceği sırada “Bilcümle etibba aynısınız. Aldığınız dünyalık dokunaklı zıkkım olsun, Tanrı cezanızı versin.” üzere söylemlerde bulunduğunu öne sürdü.

Müştekinin elindeki resmi evrakı vermeden yürümeye bitmeme edince, peşinden gittiğini anlatan sanık T.T, “Elindeki evraka adım yaparak, ucundan tuttum. O sırada dengem bozulduğu üzere evrakla yere bağlanak ettim. Evrakı ahzetmek üzere ikinci öğün etap yaptım. A.A, koluyla boynumu koltuk altına aldı. Etrafta kâin kişilerin müdahalesiyle kolunun altından kurtulabildim. Tehdit ve hakaret muhtevalı ayrımsız söz söylemedim. Fakat kendisi bana hakaret muhtevalı sözler harcama etti. Fiziksel ayrımsız müdahalede bulunmadım. Boğazımı sıktığı sırada gözlüğüm kırıldı. Üzerime tehirli suçlamaları kabul etmiyorum, şikayetçiyim.” ifadelerini kullandı.

“Beni itip duvara yapıştırdı”

Uzman Çavuş A.A. ise iddianamede ifadesinde, Yatağan Fehamet Hastanesine düşünce ağrısı şikayetiyle gittiğini, tetkiklerin arkası sıra MR ve ultrason işlemleri üzere Muğla Eğitim Bilimi ve Araştırma Hastanesine irsal edildiğini belirtti.

Apandisit ve öd kesesi rahatsızlığı şüphesi olduğu amacıyla ağrılarının bitmeme etiğini nâkil A.A. ifadesini şöyle sürdürdü:

“Saat 23.45 sıralarında müstacel servise methal yaptım. Henüz evvel tetkiklerimin yapıldığını, bu durumun göz önünde tutulmasını Dr. Mehmet Halil Demir’e ilettim. O tam Hekim T. T ‘Bu saatte ultrasonu nereden bulacağız.’ dedi. Sedyeden ayağa kalkıp, konuşmaya başladım. T.T irsal evrakını istedi. Evrakın bana ait olduğunu söyleyerek vermedim. Refakatçimle, evrakla hastaneden ayrılacağım tam T.T, beni itip duvara yapıştırdı. Bu sırada T.T’nin gözlüğü kırılmış türlü. Atılmak üzere peşimden geldi ve beni gine duvara itti.”

Patırtılı ve fon kayıtları yeniden incelendi

İddianamede, dosyaya verilen CD ve raporda seslerin birlik kendisine anlaşılmaması nedeniyle sunulan kullanılmamış talimatla görüngü anının gösteren kesin curcunalı ile kaynak kayıtlarının istendiği ve bilirkişiye gönderildiği vurgulandı.

Bilirkişi eliyle hazırlanan raporda A.A’nın maznun T.T’ye “taşlama” ve “tehdit” içerikli sözler harcama etmediğinin anlaşıldığı bildirildi.

T.T’nin uzman çavuş A.A’nın taşlama suçunu işlemediğini bildiği halde, için sormaca ve takip başlatılmasını evet birlikte yönetimsel aynı müeyyide uygulanmasını çıkarmak amacıyla iftira muhtevalı eylemlerde bulunduğu tamlanan iddianamede, sanığın “cerh” suçundan 1, “iftira”dan birlikte 4 yıla büyüklüğünde hapisle cezalandırılması istendi.

İddianamede, şahitler N.K. ve N.Ö’nün “dolma şahitlik” suçuna ilgili Muğla Cumhuriyet Altını Başsavcılığına cürüm duyurusunda bulunulduğuna birlikte meydan verildi.

Davanın ilk duruşması 25 Kasım’üstelik görülecek.

Olay

Ivedi serviste işyar doktor T.T. ile 14 Mart’ta hastaneye apandisit şüphesiyle tedaviye gelen Uyanık Uzatmalı Çavuş A.A. ortada ağız dalaşı isabet, A.A’nın doktoru darbettiği öne sürülmüştü.

A.A, fenomen sonrasında hakkında adli ve yönetsel işlem başlatıldığı amacıyla tedbiren görevinden uzaklaştırılmıştı. Sormaca kapsamında asayiş kamerası kayıtları detaylı şekilde incelenmiş ve dosyadaki tekmil delillerle değerlendirilerek A.A. görevine iade edilmişti.

Bilirkişi çavuşun elinden evrak almaya çalıştığı güvenlik kamerasında tanıdık hekim T.T. karşı ise yönetimsel anket başlatılmıştı.

Muğla Cumhuriyet Altını Başsavcılığınca ölçülü FETÖ soruşturmasında adı geçen T.T, 2 ay açığa münfail, Sağlık Bakanlığınca görevlendirilen müfettişin raporunun ardından da memurluktan ihraç edilmişti. Karşı FETÖ’ye organ olduğu gerekçesiyle 5 yıldan 10 yıla büyüklüğünde mapushane cezası istemiyle dava açılan sanığın Muğla 2. Gösterişli Ukubet Mahkemesinde yargılanmasına başlanmıştı.

Share: