CHP Edirne Mebus Okan Gaytancıoğlu, gâh ürün bahçelerinin yabancılara yurttaşlık verilmesi amacıyla satıldığını istikbal sürdü. Gaytancıoğlu, ” Türkiye’bile neler oluyor, hem zirai istihsal bitiyor hem üstelik hileli vatandaşlık bu şekilde yapılıyor. Alavere Dalavere var, üç kağıt var, vatandaşlık bu şekilde veriliyor. Yetkilileri uyarıyoruz” dedi.

CHP Edirne Saylav Okan Gaytancıoğlu, evvel Edirne’nin Havsa ilçesine mecbur Kuzucu köyünde bire bir ürün bahçesinde üretici Selami Öztürk’le ayrımsız araya geldi. Gaytancıoğlu, Öztürk’e ilgilendiren tıpkısı kâr bahçesinin 5-6 kat yabancılara Türkiye vatandaşlığı verilmek amacıyla satıldığını ileri sürdü.

“GERÇEKLIK ÇİFTÇİLER ÜRETMELİ”

Tarım arazilerinin töz üreticilere satılması gerektiğini dile getiren Gaytancıoğlu, “Aynı meyve bahçesindeyiz ama meyveler toplanmamış, eksik. Nedenini araştırdığımızda, haddinden fazla enteresan bir şeyle karşılaştık. Bu yer Selami Öztürk’e aitmiş. 15 yıl evvel büyük uğraşılar sonucunda bu bahçeyi bu hale getirmiş. Kısaca 3 yıl geçmiş satmış. Sonraları henüz 5 posta satılmış. Sen varken üretim vardı. Tamam niçin bu kadar çokça halk değiştiriyor” diye sordu.

Selami Öztürk, bahçenin şu andaki sahibinin ki olduğunun mahsus olmadığını belirterek, “Bizim bildiğimiz kadarıyla bunu alan bütün ağyar. Türk uyruklu vatandaşlar burasını almıyor. Ürdünlü, Filistinli… Sorduğumuzda hepsi yurttaşlık alabilmek üzere aldıklarını söylüyorlar. Bu tarlalar üretim dışı. Bölgenin sunu iyice genişlik mübarek bahçesiydi, bu. Ego kurduğumda bu bahçeyi, çok büyük emeklerle kurdum. Bunun anaçları yurtdışından gelen anaçlar. Çokça bulunmaz yetişen pir benzeri yemiş türü. Bunu alan yaşama değerini bilmez” yanıtını verdi.

Gaytancıoğlu bile “Ama vatandaşlığı bu sayede aldı. Başkasına sattı, o dahi aldı, o bile aldı. Türkiye’dahi neler oluyor. Hem tarımsal istihsal bitiyor hem birlikte hileli yurttaşlık bu şekilde yapılıyor. Alavere Dalavere var, üç kağıt var, vatandaşlık bu şekilde veriliyor. Yetkilileri uyarıyoruz. Çiftçimiz birlikte mağdur oluyor. Hakikat çiftçiler üretmeli. Burada vaktiyle 3 bin dekarlık alanda yemiş üretimi yapılıyordu. Armut, elma vardı. Şu anda kala kala 150 dekar kaldı ve çoğu da yabancıların oldu” değerlendirmesini yaptı.

Gaytancıoğlu’nun “Olur bu vatandaşlığı alanlar sonraları devrediyorlar. Bunun satışı erkin mi, eksantrik birinin üstüne mi alıyorlar” sorusu üzerine Öztürk, “Onların derdi üretim değil. Onların derdi takkadak bu bahçeyi alıp tapu senedi ifşa etmek” diye konuştu.