Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, başörtüsüne müteveccih Esas değişikliği teklifine ait, gerekirse ve ihtiyaç olursa referanduma birlikte gidebileceklerini belirterek, “Eğer, bunlar parlamentoda bu işi çözmezlerse hal yeri neresi? Millet, gideriz millete. Zira bu ülkede daha çok başı ayan başı duyurulmayan hakeza bire bir sevgili olmaması lazım.” dedi.
Erdoğan, Martir Ömer Halisdemir Salonu’nda planlı Samsun Deneyimsizlik Buluşması’nda gençlerin sorularını yanıtladı.
Cerrahpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi tıpkısı gencin, esenlik politikalarında 2023 vizyonunun ne olacağına ilgilendiren sorusu konusunda Erdoğan, tıbbın çok majör benzeri konu olduğunu vurguladı.
Erdoğan, tıp alanında fiziksel ihtiyaçların balaban oranda giderildiğinin altını çizerek, “Neyle? Site hastaneleri, terbiye-araştırı hastaneleriyle… Vaktiyle Türkiye’birlikte parası pulu olan Cleveland’a giderdi. Şimdi, buraya gitmeye lüzum yok, bizim çıktı Cleveland’larımız var. Şu anda 20 tane dev kent hastanemiz var, yapılmakta olanlar var. Ama ben özellikle tıptaki hocalarımıza, profesörlerimize diyorum kim tığ fiziki olanı hallettik, sizden ricamız, siz de şu anda bilirkişi doktorlarımızı, doçentlerimizi aynı an geçmiş yetiştirin de çıktı adam noktasında açığımız kalmasın, bunu halledelim.” diyerek konuştu.
Erdoğan, YÖK Başkanı Erol Özvar’a ve TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal’a da bu konudaki görüşlerini ilettiğini belirterek, “Sizler kadar kudretli olan gençlere birlikte yoğun manada ihtiyacımız var. Cenabıhak, zihninizi yalınlık, başarılarınızın devamını artma eylesin, tebrikler.” dedi.
“Sayın Kılıçdaroğlu, bize amerikan bar attı”
Tıpkısı başka zihayat bile başörtüsüne yönelik Esas değişikliği teklifini anımsatarak, teklifi sunan milletvekillerine teşekkür etti.
Annesinin üstelik bu konuda sıklet yaşadığını dile getiren tendürüst, “Bu mücadelenin esasen bizatihi ser kahramanı olan size, annem özelinde ülkemizdeki kamu annelerimiz, ablalarımız ve kardeşlerimiz yerine dahi teşekkür ediyorum.” diye niteleyerek konuştu.
Gencin, “Değişiklik teklifinin içeriği, detayları hangi olacak, süreç şüphesiz işleyecek ve bu bağlamda altılı masanın bu konu karşı herhangi bir ortak noktada, fikirde bire bir araya gelebileceğini düşünebiliyor musunuz?” sorusu üstüne Erdoğan, şu yanıtı verdi:
“Aramızda bu işin çilesini çekmiş olan çokça arkadaşımız var. Geri, Ekip Başkanvekilimiz Özlem Hatun, orada başı gizli, başı yıldızlı bir takım arkadaşımızla basın açıklamasını yaptı. Bu basın açıklamasıyla gelişigüzel, bire bir süreci başlattık. Buna lüzum var mıydı? Esasen buna icap yoktu. Fakat, burada sağ olsun Sayın Kılıçdaroğlu, bize bire bir yerde aynı amerikan bar attı. Bizim de bu pası değerlendirmemiz geçişsiz. Arkadaşlarla anında çalışmaya başladık ve dedik ki ‘Yasal düzenlemeyle bu iş çözülmez. Hangi olacak? Yapmamız gereken molekül, gelin biz bir anayasal düzenleme yapalım ki önüne gelen bu konuyu sömürme etmesin.’ Zira, Sayın Kılıçdaroğlu’nun yaptığı aynı istismardı, bir zaman bunu yaptılar, defaatle yaptılar.
Numan Bey’in eşi dahi bu çileyi bir vakitler haddinden fazla çekti. Aynı şekilde benim kızlarım İmam Hatip’te okumalarına karşın onlar birlikte bu çileyi çok çektiler. Bizim ev, okul kapısına gidip kızlarımızı bekledi. Öyle oldu kim ego kızlarımdan ayrımsız tanesini İstanbul’dan alıp Trabzon’a söylemek durumunda kaldım. Son sınıfını Trabzon’daki İmam Hatip’te okudu. Orada de benim İmam Hatip’ten benzeri arkadaşım müdürdü, ‘Gönder bana, düşkünlük etme’ dedi. Düşünebiliyor musunuz, İmam Hatip’te üstelik başörtüsüyle ilgilendiren sorun var.”
“Icabında, ihtiyaç olursa bu işi referanduma bile götürebiliriz”
Konunun takkadak başörtüsü sorunu olmadığı değerlendirmesinde mevcut Erdoğan, “Başı örtülü yahut başı kemiksiz, burada kızlarımıza yapılan bu merhametsizlik hakikaten ifade edilemez. Çünkü bütün manasıyla benzeri doğruluk ve özgürlük mücadelesi. ‘Eğitim öğretimde bire bir adalet ve hürriyet mücadelesini anayasal teminat altına alalım ve artık bu hareket silecek haline getirilmesin’ dedik. Demin zat içlerinde bu işin tartışması başladı. Bakalım nereye kadar bu konuda samimiler, bunu göreceğiz.” dedi.
Erdoğan, kendilerinin bu konuda özden olduklarına belen ederek, şöyle konuştu:
“Altılı Ganyan masanın içinde candan olanlar, olmayanlar, bunu bile göreceğiz. Şu anda yola çıktık, arkadaşlarımız bayanlar namına bu basın toplantısını yaptı ve sonuna büyüklüğünde işin takipçisi olacağız.
Icabında, gerekseme olursa dedik ki bu işi referanduma üstelik götürebiliriz. Bununla neyi emreylemek istiyoruz? Millete gidelim. Budun, nihai kararı verecek olan. ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ demiyor muyuz? ‘Milletindir’ diyoruz. Şayet bunlar parlamentoda bu işi çözmezlerse hal yeri neresi? Millet, gideriz millete. Zira bu ülkede daha çok başı açık, başı mahfi hakeza benzeri sevgili olmaması geçişsiz. Lafa geldiği ahit ‘Yüzde 99’u Müslüman’ diyoruz. Bitmiş, nedir o antlaşma bu savaş, bu sıkıntı ne? Bırakalım, sistem ferah ferah eğitimini, öğretimini yapsın. gelişigüzel sıkıntıya yer vermeden. ‘Gitsin temizlikçilik yapsın’ diyebiliyorsun, ‘Çarşıda pazarda şunu bunu yapsın’ diyebiliyorsun, münteha üstelik okumasına sebep engel oluyorsun? Okusun. Yani doktor olması yasak, mühendis olması haram, temizlikçi olması veya tarlada, temas yerde fellah olması azade. Böyle bire bir adaletsizlik olur mu? Bu, kayırıcı haklarına bir defa damarı bozuk.”
Erdoğan, bundan sonraki süreci strateji edeceklerini belirterek, “Temennim odur ki parlamentoda muhtemel sayıyı da ahzetmek kanalıyla yola bitmeme ederiz.” dedi.
(Sürecek)
