Samsun Avrat Dayanışması: “Bala Yaşta ve Cebren Evlendirmeler Münferit Vakalar Değil”

MEHMET REBİİ ÖZDEMİR

Samsun Eş Dayanışması, “Yavru yaşta ve cebren evlendirmeler münferit vakalar değil. Yirmi yıldan teferruatlı süredir iktidarda olanların örtbas ettiği ilk çocuk istismarı vakasının bu olmadığını biliyoruz. Isim ve Sağlık Araştırması 2018 sonuçlarına bakarak, 20-49 gözyaşı aralığındaki kadınların yüzde 21’i 18 yaşından geçmiş, yüzdelik 4’ü 14 yaşında yahut elan oldukça yaşta evlendirilmiş” açıklamasını yaptı.

Samsun Kadın Dayanışması üyeleri, geçkin akşam ezanı İlkadım ilçesi Çiftlik Caddesi üzerinde bulunan Süleymaniye geçidinde benzeri araya gelerek, “Tacize, Tecavüze, Seksüel Şiddete Yavru İstismarına Yararlı” mevzulu basın açıklaması yaptı. Samsun Karı Dayanışması hesabına matbuat açıklamasını Sevil Topaloğlu, Nilay Teletar ve Davranış Efil okudu.

Sevil Topaloğlu konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Yavru eşeysel istismarı ve kadına karşı hüküm gölgesinde anayasa boşaltmak. Türkiye benzeri kadının 6 yaşından bu yana istismar edildiği haberiyle sarsılmışken, 25 Teşrinisani Kadına Cebin Fıldır Savaşım Günü’nde şiddetsiz bir hayat hakkı ve özgürlükleri amacıyla sokağa çıkan kadınlara meri polis şiddetinin izleri daha tazeyken, erk kanunuesasi değişikliği önerisini Meclis’e sunacağını duyurdu. Muadele ve laikliğe cebin cenk açan, yavru seksüel istismarına göz yuman, kadına karşı şiddeti ve ayrımcılığı körükleyen, diyanet tüccarlarına ve istismarcılara dal kanat geren AKP’nin esas teklifi sunması ülkenin siyasi tarihine güzeşte dokuz canlı çokça garabetten biri olarak hatırlanacak.

“ÇOCUK CİNSEL İSTİSMARI SUÇLARINDA BUZDAĞININ HASIL KISMI”

Türkiye günlerdir çocuk seksüel istismarını konuşuyor. Bire Bir tarikat şeyhinin elan 6 yaşındaki kızını benzeri müridine ‘peşkeş çekmesi’, ardından 13-14 yaşında mortocu nikahıyla zorla evlendirmesi kamuoyunun gündemine ve vicdanlara bomba kabilinden düştü. Tüvana kadının 6 yaşından itibaren yaşadığı eşeysel istismar şok edici olsa birlikte maalesef bu olay ülkemizdeki bala cinsel istismarı suçlarında buzdağının elden görünür kısmı. Cinsî sömürme yıllar önce tayin edilmesine rağmen soruşturmanın üstü örtülmüş. Öncelikle, daha küçücük aynı çocukken yaşamaya başladığı, akla ve vicdana sığmayan eşeysel istismar ve atak suçunu yıllar sonradan ifham gücünü kendisinde bulmuş bu dinç kadının adalet arayışını ve suçluları yayma ika iradesini kutlamak ve eş acıları yaşayıp bile dile getiremeyenlere cesaret vermesini arzu etmek gerekir. Müddeiumumilik dosyasındaki belgeler gösteriyor kim, on sene geçmiş 2012 yılında, eşeysel sömürme doktor eliyle ayırt edilmiş, bunun üstüne sormaca başlatılmış, ancak birleştirme sahtekarlıkla soruşturmanın üstü örtülmüştür. Yıllarca bu istismarı muammer ve hayatta kalmayı başarmış olan kadının beyanı, doktor raporları, fotoğraflar, gürültülü kaydı, kaka ikrarları dikkate alınarak; suçlular ve bu suça yardım ve karyola fail bütün tezevvüç ehliyeti sıfır çocuklara dini nikah kıyan diyanet görevlileri, evlatlarını bala yaşta evlendiren aileler, ihbar yükümlülüğünü adına getirmeyerek buna ayn yuman görevliler ve resmi otoriteler kamu davası açılarak yargılanmalı ve eylemleri dolayısıyla cezalandırılmalıdır.

“TÜİK’İN VERDİĞİ RAKAMLAR BAŞLI BAŞINA SKANDAL”

Samsun Karı Dayanışması hesabına Nilay Teletar ise şunları tabir etti:

“Yavru yaşta ve zorla evlendirmeler münferit vakalar değil. Yirmi yıldan mufassal süredir iktidarda olanların örtbas ettiği evvel çocuk istismarı vakasının bu olmadığını biliyoruz. Nüfus ve Esenlik Araştırması 2018 sonuçlarına bakarak, 20-49 gözyaşı aralığındaki kadınların yüzdelik 21’i 18 yaşından geçmiş, yüzdelik 4’ü 14 yaşında veya elan alelade yaşta evlendirilmiş. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2018 yılındaki özlük verilerine baktığımızda, bahsedilen yüzdelerin 700 binden aşkın 14 gözyaşı ve altı kız çocuğunun eşeysel istismarı anlamına geldiği görülüyor. Gine TÜİK’in yayınladığı mevlit istatistiklerine bakarak, 2015-2020 yılları beyninde 15-17 gözyaşı grubundaki kız çocuklarının yaptığı doğumların sayısı 81 binden aşkın. Bu rakamlar başlı başına aynı skandal iken çocuk eşeysel istismarının bu rakamların çok ötesinde olduğunun altını çizmek gerekiyor. Kız çocuklarının yaşının büyütüldüğü veya bildirilmediği dayanabilen haddinden fazla vaka ve TÜİK’in zat verilerinde annenin yaşının ‘bilinmeyen’ kategorisinde düz aldığı doğumlar düşünüldüğünde, bala yaşta doğum özne kız çocuklarının bu verilerin meni ettiğinden çok henüz çok olduğu ortadadır.

Müsavat ve laiklik ilkelerine uğraş açanlar, İstanbul Sözleşmesi’ne saldıranlar, ‘dünyaevi’ kisvesi altında bala cinsel istismarının yolunu açanlardır. Çocuk cinsel istismarını ‘dünyaevi’ kisvesi altında meşrulaştırma çabası münferit veya bakir bir vakıa değil. Bu kapsam iktidar marifetiyle detaylı süredir, muhtelif şekillerde motivasyon ediliyor. Sonuç yıllara ilişik gâh örnekler:

Mayıs 2015’te Esas Mahkemesi, bala yaşta evliliklerin ve koca haddinden fazla eşliliğinin önünü açan ayrımsız karar vererek, resmi nikah olmaksızın dini nikah kıyan imamlara ve çiftlere ceza verilmesini öngören Ceza Kanunu maddesini tağyir etti.2016 yılında yayınlanan TBMM Metrukiyet Komisyonu Raporu’nda sömürme/tecavüz failinin 5 sene boyunca istismar/atak ettiği çocukla ‘sorunsuz’ ve ‘başarılı’ benzeri dünyaevi sürdürmesi halinde denetimli serbestlikten yararlanması önerildi. Yavru istismarı ile ilgilendiren “Bir kereden bire bir molekül olmaz” politikası yürüteç AKP, hem bozuk Ceza Kanunu’nda vadi kayran çağdışı ‘tecavüzcüsüyle evlendirme’ düzenlemesini bile çocukları birlikte kapsayacak şekilde köylü getirmeye, hem bile dünyaevi yaşını 15’in dahi altına indirmeye çalıştı.Son Teşrin 2016’de tıpkısı akşam yarısı Meclis’e getirilen yasa taslağı ile bala cinsel istismarcılarına af getirmeye çalışan iktidar, kadın hareketinin verdiği savaş ile muhalefetin ve kamuoyunun tepkileri sonucunda bu yasayı geçiremedi fakat denemeye bitmeme etti.Kasım ve Temmuz 2016’dahi verilen iki ayrı Kanunuesasi Mahkemesi kararı ile çocuk eşeysel istismarına 12 gözyaşı kademesi getirildi. Fasıla 2017’de müftülüklere ve onların belirleyeceği dini görevlilere resmi nikah kıyma yetkisi veren yasa, bütün tepkilere karşın Meclis’te onaylandı. Esas Mahkemesi, CHP’nin bu yetki ile ilişik yaptığı itirazı reddetti. Böylece bala yaşta cebren evlendirmeler ve ayvaz çokeşliliği önündeki bire bir fren daha giderilmiş oldu. Benzeri düzenlemede Insan Kanunu’na annenin yaşını önemsenmeyip evlilik dışı doğan çocukların nüfusa kaydedilmesi üzerine ihbariye kolaylıkları getirilmesiyle çocuk yaşta evliliklerin ortaya çıkmaması kolaylaştırıldı. Ilmek İşleri Başkanlığı 2018 senesinin başında, resmi genel ağ sitesinde yayınladığı fetvalarda çocukların evlendirilmesinin akla yatkın olduğunu buyurdu, ‘İslam hukukçularınca bulüğ çağının ast sınırı, erkekler amacıyla 12, kızlar amacıyla 9 gözyaşı namına belirlenmiştir’ dedi. Mevrut tepkiler konusunda bu fetva Ilmek’in web sitesinden kaldırıldı.”“ŞİDDET VE İSTİSMARA KARŞI MÜCADELEYİ BIRAKIN KÖRÜKLÜYORLAR”

Tavır Efil üstelik açıklamasında şunları söyledi:

“Yavru cinsî istismarı faillerine müteveccih tıpkısı af girişimini gündemde tutmanın kendisi, muhtelif kültürel, dini yorum ve aynı motiflere sığınarak bu suçu işlemeye eğik olanların, yargının cinsiyetçi uygulamalarının ve göz yummaya cereyanlı kamu görevlilerinin aracısız cesaretlendirilmesi anlamına gelmektedir. Meğer İstanbul Sözleşmesi’nin 42. maddesinde ekin, gelenek, diyanet, alışkı veya ‘namus’un kadınlara ve kız çocuklarına karşı takat suçlarında akseptans edilemez gerekçeler olduğu düzenlenmektedir. Sosyal cinslik eşitsizliğinden beslenen kadınlara cebin hüküm ile bütüncül mücadeleyi öngören İstanbul Sözleşmesi’nden yasalara ve Kanunuesasi’ya mugayir yerine çıkma kararı, iktidarın kadına alın sürat yahut yavru seksüel istismarı ile mücadele etmediğinin, aksine bu suçları görmezden geldiğinin, hassaten körüklediğinin yeryüzü kemiksiz göstergesidir. ‘Rızası var’ yalanıyla, ‘aile kurmak kutsaldır’, ‘kültürümüzde/dinimizde var’ kabil söylemlerle çocukların cebren evlendirilmesi cinsî istismardır ve suçtur. Bu suçu soruşturmayan ve suçluları cezalandırmayan, din tüccarlarıyla mesaisini varyemez tutan, ‘aile’yi ağzına sakız fail amma kız çocuklarının, kadınların sunu asıl haklarının ihlaline ayn yuman kâin kuvvet, Kanunuesasi’ya ‘hürriyetleri’ koruyacak ahkâm getireceği iddialarına kimseyi inandıramaz.

“ANAYASAYI UYGULAMAYANLAR, ANAYASA YAPAMAZLAR”

Bulunan yasaları uygulamayanlar, kanun birlikte temel da yapamazlar. Ayrımsız ailenin özlük kızlarının tensel istismarına yardım ve karyola etmesini konuştuğumuz bu günlerde, AKP’nin Esas’da fark teklifini Meclis’e getireceği açıklandı. Yasaları uygulamayan, failleri cezalandırmayan, ilkin Kentlileşmiş Kanun ve Ceza Kanunu gelmek amacıyla yasaların altını oyanlar, kadınlara ve kız çocuklarına alın şiddeti ortadan kaldırmayı hedefleyen İstanbul Sözleşmesi’nden hukuka uymaz şekilde çıkanlar, çocukları eşeysel istismar ve sömürüden korumayı amaçlayan Lanzarote Sözleşmesi’ni kasıt alanlar, kadınların kazanılmış haklarına ve hayatlarına kastedenler ve onların işbirlikçilerinin yapacakları Esas’yı kabul etmeyeceğiz. Muadele İçin Eş Platformu kendisine iki yıldır söylüyoruz: Yasalara temas, uygula! Anayasa’yı uygulamayanlar, Temel yapamazlar. Yavru eşeysel istismarına kalem zümre gömlek bulmakta maharetli ‘aile’ savunucuları ise eş ve LGBTİ adalet savunucularına saldırmakla meşgul. ‘Aileyi korumak’, ‘boşanmaları önlemek’, ‘babaların mağduriyetlerini gidermek’ kabilinden bahanelerle kâin yasaları kasıt gösteren, birçok kişiyi ve kimi entrika ettikleri belgisiz güdülebilen bazı dernekler ve evkaf ise 6 yaşında tıpkı kız çocuğunun tıpkı tarikat müridine ‘peşkeş çekilmesi’ karşısındaki sessizliklerini koruyor. İktidarın nimetlerinden kopmamak amacıyla ülkenin geleceği ile oynamaktan çekinmeyen, toplumun uzaklık uzaklık gerisindeki bu adi kesimin yarattığı keleş elbette sona erecek.

“İKTİDAR TARİKAT, İŞ BİRLİĞİYLE EŞİTLİK VE LAİKLİĞE CENK AÇMIŞTIR”

Altı yaşında aynı çocuğun zat ailesi tarafından ‘dünyaevi’ adı altında cinsel istismara maruz bırakılması kadar ciddi olan bu suçun bin değil, on bin değil, yüzbinlerce kız çocuğuna alın işlenmesine istinatgâh hazırlayan denklik ve laiklik karşıtı söylemler ve politikaların karşısında vahim bire bir tepkinin verilmemesidir. Ayrımsız zamanda kadın düşmanı olan dışa vurum ve politikaların zaman geldiğimiz noktada kere açtığı son: takat ve istismara cebin mücadele eden eş örgütlerinin maksat alınması, açıktan nefret söylemine maruz bırakılması, kadın alın şiddeti protesto etmek için 25 Teşrinisani’dahi, 8 Mart’ta barışçıl eylemlere katılan kadınların gözaltılar ve açılan davalarla sindirilmeye çalışılması, kadın derneklerinin kapatılmaya çalışılması ve bilcümle bunların kudret marifetiyle uygulanması veya teşvik edilmesidir. Mevcut kuvvet tarikatlarla teşrikimesai süresince hem muadele hem üstelik laiklik ilkelerine çekişme açmıştır. Kıygın ettikleri milyonlara karşın, bibi mağduru oynamakta mahirane bu aktörlerin bu topluma verdiği zarar büyüktür. Içtimai seks eşitliği ve laiklik ilkelerini benimsemeden, ayrımcılığa cebin kesin burun almadan, kız çocuklarına ve kadınlara alın sürat önlenemez. Kadına şiddeti ve ayrımcılığı ‘ilmek’ diyerek ‘manevi değer’ diye meşrulaştıranlar, bala cinsel istismarını affa kalkışanlar, kanun de Kanunuesasi de yapamaz. Yavru hakları sözleşmelerini uygula. Kanunuesasi’ya temas, uygula.”

Share: