Sol Öğür: Tekel Açılsın, Şirketler Kovulsun

SOL Parti’nin 8 Ekim’de Yardımcı düzenleyeceği Üretici Mitingi öncesinde partinin İzmir diyar örgütü, eski TEKEL binası uğrunda matbuat açıklaması yaptı. Açıklamada, “TEKEL özelleştirilince kötü üretimi haddinden fazla uluslu şirketlerin hakimiyetine girdi. TEKEL açılsın, şirketler kovulsun” denildi.

SOL Parti’nin 8 Ekim’de Yardımcı Il Meydanı’nda düzenleyeceği Üretici Mitingi amacıyla icraat devam ederken partinin İzmir İl Örgütü, kentin en bozuk üretim merkezlerinden biri TEKEL binası uğrunda zaman basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını okuyan Bahir Özçelik, “Tarım politikaları çiftçinin, halkın değil piyasanın, tekellerin ihtiyacına göre belirleniyor. Ekincilik politikaları, iri arazi sahiplerini ve iri şirketleri henüz üstelik mübalağa etmek üzerine müesses. Siktirici çiftçiliği ve eş tarımını rastgele geçen ahit yok eden sınai tarım politikaları, tarım arazilerini amaç dışı kullanıma, maden ve enerji şirketlerinin yağmasına açıp üreticileri şirketlere tabi kılarken tarım alanlarını bulunmayan ediyor. INHISAR, TARİŞ, Ten ve Balık Kurumu, Ağızotu Endüstri kabil üreticiyi destekleyen, üreticilerin güvencesi olan amme kurumları özelleştirildi evet da işlevsiz ağıl getirildi. Piyasayla beraberce kaderine tecezzi edilen çiftçiler, üreticiler yoksullaşıyor” dedi.

“TEKEL BU ÜLKENİN GELECEĞİ OLACAK”

Üreticilerin geçinemediğine vurgu eden Özçelik, şunları söyledi:

“Üretici, ürettiğinin karşılığını alamıyor, kazanamıyor. Emeğiyle geçinenler; deri, benzin, sebze, yemiş gibi genişlik anne ihtiyaçlarını karşılayamıyor, fiyatlar halk yakıyor. Ki kazanıyor peki? Bire Bir avuç soyguncu, ara bulucu… Zaman cemi bunları ikna etmek için INHISAR binasının önünü seçtik. Zira esrar ekiminin sınırlandırılmasıyla başlayan, 2002’de çıkarılan Duman Yasası’yla elan birlikte saldırganlaşan, TEKEL’in özelleştirilmesiyle zirveye vasıl politikada ülkenin tarımının elbette çökertildiğinin adımları belirtik seçik izleniyor. Tekmil bu tablonun cisimleştiği sunma yüce yerlerden biri TEKEL. TEKEL özelleştirilince tütün üretimi çokça uluslu şirketlerin hakimiyetine girdi. Binlerce tütün üreticisi evet üretimi bıraktı ya da işçileşti. Belirlenen aya fiyatla müstahsil, avans parasına üretmeye ve borçlanmaya zorlanıyor. ve tığ, bu borçlar üzerinden tarım alanlarına elbette ahali konulduğunu; yağmaya, ranta nasıl açıldığını, iri şirketlere bittabi peşkeş çekildiğini haddinden fazla dolgunca biliyoruz. Özelleştirmek, tarihin çok geride artmış ayrımsız kesiti kabilinden içtimai, iktisadi, siyasal tüm bağlamlarından yalıtarak müzelere durdurmak dahi işe yaramayacak. INHISAR, bu ülkenin geçmişinde kalmadı. INHISAR, bu ülkenin geleceği olacak.”

Özçelik, INHISAR’in baştan kamulaştırılması gerektiğini belirtirken şunları dile getirdi:

“INHISAR ilkin başlamak amacıyla özelleştirilen bilcümle kurumlarının baştan kamulaştırılması amacıyla, üretenler olarak alay malay ihata etmek amacıyla, insanca daim olmak için, emeğimizin karşılığını, hakkımızı ahzetmek için, metin ve sakıncasız aynı şekilde gıdaya baliğ olmak üzere; sermayenin, tekellerin tahakkümünü delmek, şirketleri kovmak için sesimizi, gücümüzü üreticilerle birleştirerek 8 Ekim’de Çeltek’ta olacağız. Nafaka ekincilik eden üreticilerin faaliyet, su, Kültür Bankası borçları silinmeli. Hayatiyet ve süt ilkin girmek amacıyla üretimin esas girdilerinde karşılık sabitlenmeli. INHISAR ve özelleştirilen kamu kurumları kamulaştırılmalı, demokratik işlevlerle donatılarak baştan yapılandırılmalı. Taban değer, üreticilerle alay malay ve insanca yaşayabilecek bire bir ücret kendisine belirlenmeli. Kamu kurumları şirketlerin değil, üreticilerin çıkarına terviç alımı yapmalı. Kooperatifleşme ve üreticilerin birliğini ve örgütlülüğünü sağlayacak adımlar atılmalı. Ekincilik alanında üreticiyi piyasaya sınırlı bırakan özelleştirmelere sonuç verilmeli, küçük üreticiyi ve halkın ihtiyaçlarını gözeten kamucu politikalar hayata geçirilmelidir.”

Share: