Boynuzlarında genetik fesat bulunan altın geyik Sivas’ta kameralara yansıdı! Çiftleşme şansları bulunmayan denecek büyüklüğünde beş altı

Fotoğrafhane Mustafa Aslan, ormanlarda yaklaşık 1 hafta kamuflajla izini sürdüğü altın geyiği 70 saat uğraşın ardından fotoğraflamayı başardı. Fakat fotoğrafladığı kızıl geyiğin boynuzları hayli dikkatini çekti. Gelişmemiş bir araştırma işleyen Aslan, fotoğraflamayı başardığı Zer geyiğin boynuzlarında genetik bire bir sakamet olduğu, bu nedenle el beyninde ‘Şelek’ yerine adlandırıldığını öğrendi.

ÇİFTLEŞME MEVSİMİNDE RAKİPLERİYLE SAVAŞAMIYORLAR

Şelekler hakkında ilgi çeken tıpkı diğer ayrıntı ise bu geyiklerin çiftleşme şanslarının yok denecek kadar birkaç olması. Boynuzlarında kalıtım bilimi sakamet mevcut şeleklerin çiftleşme mevsiminde ritüelleri gereği rakipleriyle güreşmesi gerekiyor. Rakip erkeklerin boynuzlarını tokuşturarak verdiği mücadelede şansı sonuç basamak bağan olan şelekler çiftleşme mevsimini verimsiz geçiriyor.

“GEYİK TÜRLERİNİN YER BÜYÜKLERİNDEN BİRİ”

Aslan, altın geyiği fotoğraflayabilmek amacıyla 70 saat alalama çadırının içerisinde kaldığını belirterek, “Öncelikle geyikleri görüntülemek amacıyla ince aynı yolculuğa çıktım. Marmara Bölgesi’nin güneydoğusuna inip orada kızıl geyikleri fotoğrafladım. Zer geyikler dünyada hayat dolu geyik türlerinin arz büyüklerinden birisi. Fotoğraflamakta epey korkulu çünkü giderek kaçak avcılıktan yağlık bu hayvanların sayısı ülkemizde maalesef azalmış. Geyikleri görüntülemek amacıyla yaklaşık benzeri hafta ormanlarda dinlenme kampı yaptık. 70 saatin böylece kamuflaj çadırda maalesef görüntü alamadım ve geyiklerin izini sürmeye başladım. İz sürdüğüm ayrımsız yerde kızıl geyikle karşılaştım. Ormanda yatıyordu. Bu geyik bana haddinden fazla ayrımlı gelmişti çünkü bu şekilde aynı geyik elan geçmiş görmemiştim. Boynuzları yamuktu, biri sağa biri sola gelmek amacıyla ayrımlı yönlere bakıyorlardı. Buda bir kalıtım bilimi defo oluyor. Bu geyik boynuzunu düşürse dahi tıpkısı sonraki sefere gene perişan boynuzları çıkıyor. Ahali beyninde bu geyiğe ‘Şelek’ deniyor” şeklinde konuştu.

“BOYNUZLARI DEZAVANTAJ SAĞLIYOR”

Arslan şöyle bitmeme etti: “Boynuzlarındaki bu kalıtım bilimi defo ona balaban tıpkı dezavantaj sağlıyor. Sebebi ise bağ bozumu dönemi bu hayvanların tenasül dönemi. Ürerken üstelik etrafa böğürerek seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Bölgelerini bu şekilde gayrı koca geyiklere galiba ediyorlar. Erkek geyikler zat bölgesine başka geyik saplamak istemiyor çünkü dişileri ısınmak istemiyorlar. Bu yüzden da bire bir kavgaya tutuşuyorlar. Boynuzlarını birbirlerine çarpıştırarak bu kavgayı gerçekleştiriyorlar. Bizim fotoğrafladığımız talihsiz geyik bu kavgayı kazanacak durumda gözükmüyor. Onun amacıyla üzülüyorum ama yapacak ayrımsız molekül yok. Doğanın kanunu bu. Bazıları kazanıyor bazıları kaybediyor.”

“KİMİ DUN BAHTSIZ OLSUN DEDİ, KİMİ ŞANSLI”

Aslan çektiği fotoğrafları toplumsal medyada paylaşmasının peşi sıra insanların geyiğe benzeri âdem evladı bulma telaşına girdiğini belirterek, “Ben bu fotoğrafları toplumsal medyada paylaştığım devir insanlar adam bulma telaşına düştüler. Bir hizip müspet düşünürken benzeri kısım dahi hayvanın şanssızlığı üzerinden sima bulmaya çalıştı. Kimi ‘Bahtsız’ derken kimi bile ‘Şanslı’ dedi. Amma kül adına benzeri karara varılmadı. Geyikler utangaç hayvanat insanların olduğu yerde fazla hayatiyet göstermiyorlar. Bu yüzdende çok yoğun ormanlara gitmeniz gerekiyor. Oldukça iri cüsseleri var. Tıpkısı atlama beygiri veya hindi üzere düşünebilirsiniz. Dercetmek bu yüzden zor değil amma onun nerede yaşadığını nerede olduğunu bilmeniz gerekiyor. Benzer namına maalesef azlar. Bunun sebebi da belirttiğim kabilinden geriden geriye avcılık ve hayvanın doğal avcıları bile var. Ant içerisinde hayvan bilimi Türkiye’dahi nüsha namına azalmışlar. Şu an geyik görüntülemek tıpkısı huy fotoğrafçısı açısından oldukça print” ifadelerini kullandı.

Share: