Eskiden çocuklarının yetişek gördüğü binada sergi dokumayı öğreniyorlar

Sinop’un Kılıçlı köyünde, zamanında çocukların yetişek yuvası olan ve öğrenci azlığı nedeniyle kapatılınca karye dirim merkezine dönüştürülen çarkıt okul binasında şimdilerde anneler çul sergi dokumacılığı kursu görüyor.

Merkeze merbut Kılıçlı köyünde, sayıları az olan öğrenciler taşımalı eğitime geçince, Milli Eğitim ile Tarım ve Orman bakanlıklarının iş birliğiyle ölçülü proje kapsamında eski meslek binası, üç kamer geçmiş Karye Dirim Merkezi’ne dönüştürüldü.

Kılıçlı Köyü Köy Hayat Merkezi’nde, El Eğitimi Merkezince çul sergi dokumacılığı kursu açıldı. zamanında çocuklarının eğitim bilimi gördüğü ekol binasında bu kat anneler yetişek almaya başladı.

Kursta, tezgahta giyim ve sergi dokumayı öğrenen kadınlar, ilerleyici dönemde ürünlerini satarak familya bütçelerine ulama sunmayı amaçlıyor.

Kursa katılan kadınlardan Hatice Çağlar, AA muhabirine, üç çocuğunun da demincek kursa katıldıkları binada eğitim gördüğünü söyledi.

Eski ekol binasının bu şekilde değerlendirmesinin çok mebzul olduğunu tabir eden Çağlar, alelhusus gençlerin katılması üzere kursun açıldığını fakat çoluk çocuk demet göstermeyince annelerin kursa katıldığını anlattı.

Çağlayan, “Gençler bu işi mukavemetli tahsis etmek istemediler. Tığ dahi gençlerimize destek olmak üzere açılsın üstelik çalışsınlar diye niteleyerek katılmıştık. Ama gençlerimiz katılmayınca burası bize kaldı.” dedi.

Karye yaşamının zor olduğunu, hem demet, bahçe işleri hem hayvanlarla ilgilendikleri üzere ahit bulmakta zorlandıklarını tamlayan Çağlar, şimdilik kursa dört kişinin kesiksiz gelebildiğini söyledi.

“Burada böyle ayrımsız ağırşak açılması çokça iyicene oldu”

Ağırlık olan şeylerin istenerek yapıldığında kolaylaştığını anlatım eden Çağlar, şunları dile getirdi:

“Tığ buraya katılmadan önce hiçbir özdek bilmiyorduk. Vakit Kaybetmeden nenelerimizden gördüklerimiz vardı. Hocamız hatırlattı bize. Burada hakeza bir ağırşak açılması çokça iyicene oldu. İlerlemesini istiyoruz tabii zira atıklardan sergi, çanta, perforaj üzere ürünler çıkarıyoruz. Seçkin husus çıkıyor buradan ama mücadele olmalı, yaparsan seçme molekül peki. Hayvanları olanlar söz temsili zorlanıyor. Ama tığ arkadaşlarımızı hile ediyoruz. Birbirimizi destekliyoruz. Hem hayvana bak hem bostan yap hem eve bak, elbette ki print oluyor. Buraya gelince gelişigüzel şeyi unutuyoruz, çocuklaşıyoruz burada.”

Fethiye Çağlar ise köylerinde bire bir dirim merkezi oluşturulmasının memnuniyet donör olduğunu söyledi.

Çocuklarından sonraları ayrımsız binada kendilerinin bile benzeri şeyler öğrenmelerinin çokça anlamlı olduğunu anlatan Çağlar, “Tığ istiyorduk ki gençlerimiz katılsın, onlar ayrımsız şeyler öğrensin. Amma olmadı, maatteessüf gençlerimiz ortaklık göstermedi. Bizim açımızdan iyicene oluyor. Deminden rahatsız olsak, işimiz dahi olsa bitirip buraya süzülmek istiyoruz zira buraya geldiğimizde değme şeyi unutuyoruz. Temsil eşim daha geçmiş on paralık hayvanlara bakmazdı. Demin o da hayvanlara bakmaya başladı.” diye niteleyerek konuştu.

“İki buçuk ayda çokça sunturlu şeyler yaptılar”

Ateş Parçası müzakereci İsmet Can ise sekiz kadınla başladıkları kursu dört kursiyer ile sürdürdüklerini belirtti.

İlk zamanlar kâh katılımcıların bu işin olmayacağını düşündüklerini tabir eden Can, şunları kaydetti:

“Ama katılım sağlayan kursiyerlerimize ‘ufacık şeylerden her madde yapabiliriz’ dedim. ‘Yeter ki evvel bire bir başlayalım’ dedim. İlk adımı de attık. Dört kişiyle yapmaya devam ediyoruz. Onlarla yemeğimiz olsun, gelişigüzel şeyimiz alay malay oluyor. Ego evimden ipleri getiriyorum. Köylerden çulları topluyoruz. Onlar bence iki buçuk ayda çok fena hâlde şeyler yaptılar. Desen dökmeyi, ip sarmayı, çözgüyü öğrendiler. Bunlar esasen ayrımsız senede öğrenilecek şeylerdir. Onun üzere kursiyerlerimden çokça memnunum.”

Birey, kursiyerlerin ürettikleri ürünleri internet üzerinden satışa sunmaya hazırlandıklarını sözlerine ekledi.

Share: