Kılıçdaroğlu: Devleti Soyan Danışman mı Peki? Erdoğan Illet Konuşmuyor? Açıklaması

CHP Genel Başkanı Eksiksizlik Kılıçdaroğlu, “Danışman seçiyorsun, neye göre seçiyorsun. Malı götüren danışman mı evet Cenabıhak aşkına. Devleti soyan müşavir mı evet? Ne konuşmuyor? Erdoğan münasebet konuşmuyor? Bunları illet vermiyor mahkemeye. Hangi gerekçe ile vermiyor” dedi. Kılıçdaroğlu, TÜİK’in açıkladığı para şişkinliği verilerine dikkat çekerek, AKP ve MHP’ye “Tamam bu hangi? Hadi ENAG’ı diyelim kim tartışıyor o angıç. Kendilerine Cumhur dedikleri angıç tartışıyor, ‘ENAG verileri akıllıca değil’ diye niteleyerek. Bu TÜİK nedir Cenabıhak aşkına” diye sordu.

CHP Umumi Başkanı Kılıçdaroğlu, FOX TV’üstelik Nüans Saat programında bu sabahleyin İlker Karagöz’ün konuğu oldu. Kılıçdaroğlu, Karagöz’ün gündemdeki sorularına şu yanıtları verdi:

“BAHÇELİ NE DER ÖNEMLİ DEĞİL. ‘BUGÜN AZ YİYENLER, YARIN ÇOK YİYECEK…’ İTİRAF EDİYOR YANİ.: Bahçeli hangi der koskocaman değil. Elini taşın altına koymuş birisi değil. Tek görevi var Erdoğan a destek yöneltmek. Ona biat etmiş vaziyette. Ayrımsız partiyi bire bir kişiye biat ettiremezsiniz. Sadece masraf Erdoğan’a ‘Aldığınız kararın arkasındayız’ der. Öyle diyor doğrusu. Süleyman Şah Türbesi’ni kaçırırken üstelik ayrımsız şekilde oldu. Askeri hastaneler kapatılırken da benzeri şekilde oldu. Nedeniyle zaman beş alti yiyenler, erte çok eşya. İtiraf ediyor yani. Zaman beş alti yiyici hangi demektir, binlerce çorak var demektir. Almak geçinemiyor. arada bir mecburen doğruları da söylüyor. Ben öyle anlıyorum. TÜRK-İŞ’in belirlediği kıtlık sınırı 6 bin 839 lira. Minimum sevap 5 bin 500 liralık. Elbette oluyor bu? Açlık sınırının altında minimal ücret. Kıtlık sınırının altında. Girmek ki bu ülkede bütün minimum ücretli kim bu averaj sevap oldu ülkede, açlık sınırının altında çalışıyor.

BİZİM İÇİN TAMU, ONLAR İÇİN CENNET OLDU: Türkiye’yi kaput pazara dönüştürdüler, bizim üzere cehennem, onlar için behişt oldu. Düşünebiliyor musunuz? Özlük vatanında yurttaş adeta cehennemi yaşayacak. Pazarda, sofrada, elektrikte, gübrede rastgele alanda. Elin oğlu ati çokça bağan paralarla burada krallar gibi yaşayacak. Biz onları besleyeceğiz. Bana söyler misiniz? Cumhuriyet tarihinde böyle gariplikler oldu mu? Böyle aynı resim ortaya bundan sonra mı? Bahçeli hangi diyor buna?

AİLEYE SUNU IRI KÖTÜLÜĞÜ YAPANLAR BUNLAR: Tıpkı özdek elan beyan etmek zorundayım, kusura bakmasın Bahçeli diyorum. evet derin yokluk diyerek aynı deyim artık ortaya. Yoğun fukaralık. Yoksulluğu bıraktık, dip yetersizlik diye anlam ortaya imdi. Nazik kentlerin varoşlarında beniz binler var. Evine paketlemek alamıyor, aylak güçsüz bu insanlar. Bu toplumda maden baronlarının branş gezdiği, bunların de panel erk tarafından kolladığı düzeni yaşıyoruz biz. Ahlak temelden sarsıldı, ev yapısı temelden sarsıldı. Bunlar sanıyorlar kim ‘Biz aileye çekinmek duyuyoruz’. Yarayışlı efendim aileye bildirme nazik kötülüğü yapanlar bunlar. Gitsinler, açsınlar metrukiyet davalarına baksınlar. Evlerde dirlik bulunmayan. Evlerde insanlar geçinemiyor daha çok. Bunlar görmüyorlar mı? Herhangi Bir şeyi saray kabilinden görüyor. Saraya bakıyor, tıpkısı güruh kayırıcı var. Değme birisinin dört, ilkokul maaşı var. Keyfi yerinde. Diyorlar ki ‘Herhalde Türkiye da hakeza’. Böyle değil efendim. Bakın, oturun, konuşun, bu insanlar hangi olacak diyerek. Arz şişman od çiftçiyi toprağa küstürmek. Çiftçiyi toprağa küstürürsen hepimiz açgözlü kalacağız.

BUYURUN KİMSE ALMIYOR. ELİNDE KALDI FINDIK. : Çeltik, dedik ki, ’20 lira değer verin’. 20 liralık. Yani birinci klan olanı. Orta boya diyorlar, ’18 lira cins. Bunu istiyoruz diyor, akla yatkın bire bir karımız var. Tığ biliyoruz, şeş kamer sonraları balaban remiks ati. Tek değilse önümüzü görelim’. Fındıkta dahi bire bir tablo. 52 mi, 54 mü benzeri ölçü açıkladı. Buyurun, kimesne almıyor. Elinde kaldı fındık. Fındıkta tıpkısı numarayız. Böyle benzeri tabela. Fındık üretiminde bire bir numarayız, fındık fiyatını siz belirlemiyorsunuz, yabancılar belirliyor. Ağyar dünyanın bilyon dolarlarını kazanırken siz 2,5 bilyon dolar dahi kazanmıyorsunuz.

AÇIKÇA IHTIŞAM SOYULUYOR ŞU ANDA. DEĞME ALANDA SOYULUYOR: Efendim, bu sistemi değiştireceğiz. Allah kader ederse bu sistemi değiştireceğiz. Biz oyumuz artsın atmasın bu şeyde değiliz. Türkiye doğrudan gidiyor. Türkiye’yi viran ettiler. Dava fırka sorunu olmaktan daha çok. Sav ayrımsız Türkiye sorunudur. Şeş liderin aynı araya gelmesinin temel nedeni Türkiye’nin yaşadığı sorunu aşmaktır. Türkiye’nin yaşadığı sorunu aşmamız için uzlaşmamız, tıpkısı araya gelmemiz lazım. Çözümü bulmamız geçişsiz. Çözümü halkla paylaşmamız geçişsiz. Devletin saydam olması geçişsiz, devlette liyakatin olması lazım. Ahlaklı tıpkı yönetimin olması lazım. Allah aşkına söyler misiniz? Aynı izah yapıldı, kimin eli kimin cebinde galiba değil. Sistem malı götürmekle meşgul. Herkes amma. Seçime gidiyoruz, bunlar kaybedecekler, ne götürürsek kardır. Bulutsuz fehamet soyuluyor şu anda. Rastgele alanda soyuluyor. Bürokratı soyuyor, üç kağıtçı bürokratını kastediyorum. Borsa vasıtasıyla soygunlar var. Orada filhakika dünyanın soygunu var. Bu soygunların konusunda gidilmiyor. Münasebet gidilmiyor?

BİZ SARAYIN SAVCISI İSTEMİYORUZ. CUMHURİYET SAVCISI İSTİYORUZ: Saraya vabeste. Savcıya komut verirler, dosyayı kapatın derler. Bu büyüklüğünde yalın kat. Tığ sarayın savcısı istemiyoruz. Cumhuriyet Altını savcısı istiyoruz. Cumhuriyet Altını sözcüğü kamu görevlileri beyninde sadece savcıya verilmiştir. Savcı Cumhuriyeti ve değerlerini korumakla yükümlüdür. Cumhuriyete ve Cumhuriyetin değerlerine yapılacak değme saldırıyı sormaca konusu fethetmek zorundadır. Yöntemsizlik yapıyorlar, eroin boranları kol geziyor… Bunu da bilcümle vatandaşlarımın bilmesini isterim. Rastgele sağlık grubuna bakarak eroin pazarlanıyor Türkiye’dahi. Fakire ve arz zengine.

İÇİŞLERİ BAKANI ÇIKTI TELEVİZYONA, DEVLETİN TELEVİZYONUNA ÇIKTI: Türkiye böyle benzeri tabloyu hiç yaşamamıştı, on paralık amma on paralık yaşamamıştı. Böyle tıpkısı tabloyu böyle aynı ülkeye pekâlâ yaşatırsınız evet. Yolsuzluklar, yolsuzluktan mahkum olan ki var? Kim? Bu ülkenin İçişleri Bakanı bundan sonra televizyona, devletin televizyonuna daha çok, ‘Ayrımsız siyasetçiye değme kamer 10 bin dolar alacak veriliyor’. Belirten ben değilim, bakkal Ahmet Efendi, apartman görevlisi İsmail Nazik dahi değil. Ki bunu yapıyor? Ki? Ayda 10 bin dolar idrak aldığını söyleyen İçişleri Bakanı. Bu İçişleri Bakanı ayda 10 bin dolar vergi düz adamla ilgili ne yaptı? Tek molekül.

ERDOĞAN’IN İLGİLENMESİ LAZIM: Erdoğan’a dedim, ‘Al biraz ilgilen’ dedim. İlgi bekliyor diye. İlgilenmesi lazım. 10 bin dolar idrak alan kişiyi açıklayıp, bu kişinin kimliğini ve cumhuriyet altını savcılığına arzuhâl vermiyorsa, bu gönül rüşvetin ortağıdır. Dideban. Bambaşka gayrimümkün zaten yani. Devleti yöneten can rüşvetçiyi korur mu? Rüşvetçiden yana gurur alır mı?

HOPPADAK FOTOROMAN SÜLEYMAN’IN İŞİ DEĞİL, YUKARIDAN MEVRUT TALİMATTIR: İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi makbuz. Değişti. Vatandaşın taktiridir. Yolsuzluklar var mıydı, vardı. Dosyalar var mıydı, dosyalar birlikte vardı. Dosyalar hazırlandı, İçişleri Bakanlığı gönderdiği müfettişleri dosyaların tamamını bize verin. Verdik, bir yıldan fazla. Ne oldu bu dosyalar? Hacısı Hocası kapatıldı. Bu sadece fotoroman Süleyman’ın işi değil, yukarıdan gelen talimattır. Yukarından gelen talimattır.

DEVLETİ SOYAN DANIŞMAN MI EVET? ERDOĞAN NİYE KONUŞMUYOR?: Müşavir seçiyorsun, neye göre seçiyorsun. Malı götürücü müşavir mı olur Allah aşkına. Devleti soyan müşavir mı evet? Niçin konuşmuyor? Erdoğan neden konuşmuyor? Bunları sebep vermiyor mahkemeye. Ne gerekçe ile vermiyor.

TÜYÜ BİTMEMİŞ YETİMİN HAKKINI YİYECEKSİN. GÖRECEK, BOĞAZINDA KALACAK: Haz söyledi diye niteleyerek hapse atıyorsun, bilyon dolarları götürüyor. Sırtını sıvazlıyorsun. Sonraları de kalkıyorsun bana ahlak dersi veriyorsun. Ne ahlaktan bahsediyorsun. Ne erdemden bahsediyorsun. Ne mehabet yönetiminden bahsediyorsun sen. Ama bu millete sözüm var benim, onların tamamının burnundan fitil fitil getireceğim. Tüyü natamam yetimin hakkı yenir mi? Tüyü nakıs yetimin hakkını yiyeceksin, boğazında kalacak senin o. Görecek, boğazında kalacak. Bilyon dolarlarını sıkı dışına götüreceksin, oturacaksın bunlarla keyif süreceksin. Mösyö Kemal seyretmez, yemezler.

BU TÜİK NEDİR CENABIHAK AŞKINA: Gizleyemezsiniz doğrusu. Gizleyemezsiniz. Enflasyonla savaşım kimin görevi? Yasaya bakarak kıymet istikrarından sorumlu Format Bankası. Form Bankası kanunun dördüncü maddesi diyor kim, Tarz Bankası’nın ana görevi değer istikrarını sağlamaktır. Dideban. Gestalt Bankası bedel istikrarını sağlıyor mu? Şekil Bankası diye tıpkısı vezneci mı var? Şu anda Format Bankası’nın adı kâğıt para matbaası. Habire servet basıp piyasaya sürüyor, o büyüklüğünde. rastgele tedbir alıyor mu? Hiçbir önlemi namevcut Kalıp Bankası’nın. Dünyadan haberi bulunmayan Eşkâl Bankası’nın. Devleti yönetmen dirilik Eşkal Bankası kanununda kayran alan bu hükmü, tıpkı kanun hükmünde kararname çıkardı, ‘Fiyat İstikrar Komitesi kuruyorum’ dedi. Ki sana bu yetkiyi verdi? Gittik Temel Mahkemesi’ne Temel Mahkemesi bozma etti. Bir kuruma parlamentonun verdiği yetkiyi bire bir can çıkıyor benzeri sirküler ile ‘Ben orayı kapatıyorum, senden bu yetkiyi alıyorum, bu yapacak’ diye niteleyerek. Tamam onlar yaptı, karşılık istikrarı sağlandı mı? Sağlanmadı. Evet bu ne? Hadi ENAG’ı diyelim kim tartışıyor o angıç. Kendilerine Halk dedikleri kanat tartışıyor, ‘ENAG verileri akıllıca değil’ diye niteleyerek. Bu TÜİK nedir Cenabıhak aşkına.

BU ENFLASYONU KİM YAPTI? BAY KEMAL Mİ YAPTI?: Aynı soru henüz soralım, bu enflasyonu ki yaptı? Erkek Kemal mi yaptı? Ki yaptı? Meral Eş mı, Anne As mi, Ali Babacan mı, Davutoğlu mu yaptı? Gültekin Komutan mi yaptı? Ki yaptı bu enflasyonu? Yüzde 80-90’lara. Müstahsil enflasyonunu yüzde 150’lilere kim çıkardı? Yüzdelik 160’lara kim çıkardı? Ne politika çıkardı? Tığ mi çıkardık? Demin dönüp bizi suçluyorlar. Ihvan tığ devleti yönetmiyoruz. Yöneten sizsiniz. Size pekâlâ yönetilmesi gerektiğini bile anlatıyoruz. Siz artık devleti yönetemiyorsunuz. Neden? Malı götürme telaşı içre kerem yönetilmiyor.

“CUMHURBAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU, DİĞER LİDERLER CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI” FORMÜLÜ İDDİASI: Bu tartışmalar olur. Köşe yazarları de ülkenin aydınları üstelik benzeri şekliyle kendilerine bakarak bire bir şeyler yazıyor, çiziyorlar. Biz ama öz aramızda bu konuları tek görüşmedik. Zat aramızda görüşmediğimiz konular üzerine benim hususi tıpkısı düşüncem, altılı masayı bağlayacak hususi bire bir hatır rapor etmem akıllıca değil. Çünkü tığ birbirimize meze verdik, birbirimize kategorik olacağız.

SEÇİME HAZIRLIK VAR MI?: Tığ şu andan itibaren seçime hazırlanıyoruz. Biz seçim güvenliğini icat etmek amacıyla hep sandıklarda görevli belirledik ve eğitimini yapıyoruz şu anda. Ego sizden ayrıldıktan sonraları Giresun’a gideceğim ve halkla konuşacağım. Henüz evvel Samsun’daydım. Vezirköprü, Bafra, Bölge, Amasra’ya gittim. Amasya’bile gençlerle oturduk, konuştuk. Yetinme önderleri ile benzeri araya geldim, doyum önderleri ile konuştuk. Onlar temas nev soruyu soruyorlar, biz de düşüncelerimizi celi ve kesin benzeri şekilde onlara aktarıyoruz. Dolayısıyla toplumun rastgele kesimi ile hamam ve içten bağlantı kuruyoruz. Biz seçime çalışıyoruz aslında. Zira hangi yapacakları, şüphesiz karar alacakları birlikte galiba değil. anbean seçme husus olanaklı Türkiye’bile.

ÜNİVERSİTELERİN KENDİ KÜLTÜRLERİ VARDIR: Bire Bir saat bilahare Türkiye’bile ne olacağından kimin şeyi var. giderek rastgele şey benzer. Bakın terbiye sistemini karmakarışık ettiler, üniversiteleri perişan ettiler. Boğaziçi Üniversitesi acun çapında etkili ayrımsız üniversiteydi. Listelere, sıralamalara girerdi. Bu üniversiteyi aldılar, bakımsız ettiler. Cebren ‘Ben seni bu makama getireceğim’. Kimsin sen bacanak evet? Üniversitelerin öz kültürleri vardır. ODTÜ’nün kuruluşundan bu yana mevrut, gelenekselleşen kültürleri vardır. Ankara Üniversitesi’nin özlük, İstanbul Üniversitesi’nin özlük kültürleri vardır. Siz bu kültüre engelleme edemezsiniz. Akla Yatkın değildir. Üniversiteler temas tip düşüncenin özgürcesine tartışıldığı mekanlardır. Siz üniversiteyi ‘Benim dediğimi yapacak, benim kabilinden düşünecek’. Kapatın bilcümle okulları. Sen düşünüyorsun filhakika. Diğerleri düşünmesin. Bu insanın aklını kiraya vermesi demektir. Kimse kusura bakmasın biz aklımızı kiraya vermeyiz.

BEN GENÇLERDEN KORKMUYORUM: Gençlerden korkuyorlar. Ben gençlerden korkmuyorum. Gençlere diyorum, ‘Sizin hayalleriniz benim hedefim olacaktır’. Gençlerin görüntü kurması lazım. Iyice aynı Türkiye hayali kurması geçişsiz. Pir bire bir Türkiye hayali kurması geçişsiz. Ayrımsız şairimiz demiş ‘İnsan sahne ettiği mühletçe yaşar’ diyerek. Siz gençlerin hayalini çaldınız ya. Bırakın eğlensin çoluk çocuk, enerjilerini sanatçıları dinlerken boşaltsınlar ya. Meydana çıkmayacaksın. Oturup konuşmayacaksın. Sanatçıya gitmeyeceksin. İki tane tweet attın sabahın köründe polis basacak evini, algı savcının önüne götürecek. Eline bilezik vuracaksın.

TOPLUMA KAÇINMAK GEÇILMEK İSTİYORLAR: Saygi, topluma utanmak bozmak istiyorlar. Hep vatandaşlarıma söylüyorum. Hangi partiden olursa olsun. Korkunun ecele faydası yoktur. Bunlar gidecekler. Herkesten çıdam istiyorum. Kımıldatma edeceklerdir. Gençleri sokağa soldurmak isteyeceklerdir, gençler taşkınlık yapsın isteyeceklerdir. Polis Güçleri gelecek vuracaktır. Nedeniyle polise şunu terennüm etmek isterim. Polis arkadaşlarımız saf adına amirlerinden, yöneticilerinden aldıkları talimatları hesabına getiriyorlar. Polis Güçleri rüfeka da bu düzenden memnun değiller.

ZOR DEĞİL KEYİFLİ BİR SEÇİM DÖNEMİ OLACAK: Tahakküm değil keyifli tıpkısı intihap dönemi olacak. Değme sandıkta tıpkı görevlimiz olacak. Özge partilerin dahi görevleri olacak. Benim gençlerden beklediğim sadece şu. Intihap haset sandığa gidin banko oyunuzu kullanın. Mutlaka. DOĞRU Partililere ve MHP’ye geçmişte görüş veren vatandaşlara birlikte şurası söylüyorum, sandığa gidin. Elinizi vicdanınıza koyun, oyunuzu anca kullanın. Sorgulayın, hayatı sorgulayın. Komşunuza, yakınlarınıza, çiftçiye, emekliye, birlikte oturduğunuz apartman görevlisine, evlatları üniversiteyi bitirip aylak gezen insanlara bakın ve oyunuzu anca kullanın. Bire Bir cesamet bire bir kişinin iradesine teslim edilemez. Devleti benzeri kişinin iradesine tasdik ederseniz bugünkü tablo ortaya kazanç. Dava A kişisi B kişisi olmaktan çoktan kullanılmış. Dava herkes sorunu. Bu cümle bütün olmaktan çoktan çıkıntı.

BU DUBLÖR HALKIN MODELİDİR. O NEDENLE BİZİM İTTİFAKIMIZIN AĞIR MİLLET İTTİFAKIDIR: Parlamentoda tıpkısı egemenlik var mı? Efendim oradakileri millet seçti. Hangi kavim seçti? Liderler seçiyor değil mi?  Yurttaş geliyor yalnız altına damga basıyor. Vatandaş mebus seçmiyor kim, bunu biz birlikte biliyoruz. Bu rejimin ve yapının yalnızca değişmesi lazım. Asıl anlamda demokrasinin gelmesi geçişsiz. Hamur anlamda özgürlüğün gelmesi lazım. Demokratik standartları yükselttiğiniz andan itibaren Türkiye’nin dinamizmini göreceksiniz. Çokça güdük süre içinde adam başına dirimlik artacak, aylakçılık azalacak, insanlar şen edecek, üretenler ürettiklerinin değerinin karşılığını alacaklar. Bizim hayalet ettiğimiz ve kurmak istediğimiz düzenden muhammes çeteler, tefeciler, amme hususi işbirliği yapıp devleti soyanlar memnun olamaz. Biz bunları biliyoruz zaten. Tığ 85 milyonun mutlu olacağı, kenetleneceği, Türkiye’nin büyümesi üzere çalışacağı benzeri modeli kuracağız. Bu dublör halkın modelidir. O nedenle bizim ittifakımızın adı Millet İttifakıdır. Milleti tıpkı arada tutmak, tehyiç etmek, milletin dinamizmini tutum, sanatta değme alanda şişirmek. Türkiye’yi aynı dünya markası haline deklare etmek. Bizim temel hedefimiz bu.

EYT’LİLERİN SORUNU: EYT’liler konusunu ince yıllardır dillendiriyorum. Çözülmesi gerektiği konusundaki düşüncelerimi bile rapor ettim. Nedeniyle bakalım. (EYT ile ilişik tedbir var) Kesinlikle. EYT’lilerin sorunlarının zahir çözülmesiyle ilgili aynı hazırlığımız var tabii ki.

TAŞERONA KADRO: Banko tamamına kol verilecek. Sözleşmeli öğretmen var, ücretli hoca var, kadrolu öğretmen var. Ne amacıyla? Sebep bu ölçün değişik. Hacısı Hocası kadrolu sarıklı olacak. Sarıklı yerde sürüklenmeyecek. Öğretmenleri saksı tacı etmeyen tıpkı toplumun nema, gelişme şansı yoktur. İtibar, zikıymet edinim şansı yoktur. Hoca eli öpülmesi gereken kişidir. Bizim evlatlarımızı yetiştiren kişidir. Türkiye’yi aydınlığa çıkaran kişidir. Siz öğretmeni lacerem yerde sürüklersiniz, öğretmene pekâlâ el kaldırırsınız. Öğretmen adalet istiyor, öğretmen türe istemeyip dahi kim isteyecek?

Minimum ücretin altında ücretli öğretmene mal veriyorsunuz. Bellek, mantık alacak öz değil. Bunların tamamının değişmesi geçişsiz. Devleti baştan nesir edeceğiz. Hep kurumlarıyla. Çürüyen kurumlarını yeniden ayağa kaldıracağız. Çürümesine el açan bütün olaylardan devleti arındıracağız.

O FETÖ’NÜN SİYASİ AYAĞINI DA ÇIKARACAĞIM ORTAYA. DEVLETİ PERİŞAN ETTİLER. BİR İPTE İKİ AKROBAT OYNUYORDU: KHK’lılarla ait elan önce grupta, özge yerlerde açıklama yaptım. Benzeri, kişiyi KHK ile üniversiteden atmışsınız, bunlara Hazar Akademisyenleri deniyor. Bunların tamamını görev iadeli edeceğiz. Yani emanet benim kadar eyitmek zorunda değil kim. Alelhusus üniversite hocası. Nasıl düşünürse düşünsün. Benim evlatlarımı gani yetiştiriyorsa niye üniversiteden atayım ben. İki, kişiyi almışsınız KHK ile atmışsınız, kamu personeli. Savcıya gitmiş. Savcı takipsizlik vermiş. Bununla ilgilendiren hiçbir öz yok. Hangi yapacaksınız? Savcıyı mı döveceksiniz? Savcı diyor ki, ‘Burada yanlışlık yok’. Göreve iade edeceksiniz. Üç, KHK’lı. Atmışsınız görevden. Savcı sormaca açmış. Mahkemeye vermiş, duruşma beraat ettirmiş, murafaa demiş kim, ‘Bunun beraat etmesi geçişsiz kardeşim, burada ayrımsız öz yok’. Normalde göreve iadeli etmeniz gerekmiyor mu? Göreve reddetme edeceksiniz. Yoksa emanet mahkum olmuşsa, o KHK değil. Bunlar KHK ile murafaa kararının da ne olduğunu bilmiyor. Diyorum evet, devleti yönetmekten o büyüklüğünde acizler ki. Benim söylediğimi elbet çarpıtabiliriz… Yok efendim ‘FETÖ’cüleri affedecek’ falan filan. Şunu unutmasınlar Tanrı kader ederse Erkek Kemal, o FETÖ’nün politik ayağını bile çıkaracağım ortaya. Devleti çirkin ettiler. Bir ipte iki akrobat oynuyordu. Cambazdan birisi düştü, gayrı cambaz ipin üstünde. Diğer cambaz ipin üzerinde. Onu dahi düşüreceğiz aşağıya.

İŞİMİZ HADDINDEN FAZLA. DİYORUM EVET DEVLETİ AKTÖRE TEMELLİ YENİDEN İNŞA EDECEĞİZ: Tabii. Çabucak FETÖ’nün siyasal ayağı değil? Mızrap baronları var. Devleti soyanlar var, muhammes çeteler var, servetini ancak dışına kaçıranlar var. Geda, fukaranın hakkını yiyenler, usulsüzlük yapanlar var. Yani işimiz çok. Diyorum evet devleti baştan aktöre büsbütün baştan düz yazı edeceğiz. İşi erbabına teyit edeceğiz. İşi erbabına teslim etmezseniz bu mümkün değil. Tığ bunu altılı masada konuştuk. Millet masasında konuştuk. O masada altı şef birlikte devlette değim sisteminin olması gerektiğine karar aldık. Bunun altına imza attık. İşi ehline teslim ettiğiniz zaman devleti yönetenler bayındır etmiş olacaklardır. Yoksa telefon açıp bile İstanbul’daki kupan araziyi bana bildir. Ne demektir kupon araziyi bana bildir. Bunların tamamına son vereceğiz. Milleti şen ettireceğiz.

SEÇİM HANGI DEVIR TAMAM?: Doğrusunu isterseniz, bir erken seçim nazik olasılıkla olacaktır. Mayıs ayında vesaire. 2023’e kalır.

ALTILI MASANIN ADAYI KILIÇDAROĞLU MU?: Ona liderler karar verecek. Şeş önder aynı araya geleceğiz, karar vereceğiz. Herkesin görüşüne korku duymamız gerekiyor, liderlerin görüşüne ürkmek duymamız gerekiyor. Bir araya geldik, oturuyoruz, konuşuyoruz, dertleşiyoruz. Türkiye’nin ortamında bulunduğu şartlar hepimizde bunaltıcı rahatsızlıklar yaratıyor. Nedeniyle tıpkı araya gelip konuşmak, Türkiye’nin sorunlarını çözmek üzere hangi önlemleri alacağımızı, yeryüzü azından özlük kurmaylarımızla bu arada sınırlamak akıbet evre cesim. (Mansur Tehlikeli ve Ekrem İmamoğlu adaylık denklemi içre mi?) Bunlar on paralık konuşulmadı. Görevlerinde çalışıyorlar.

LİDERLER KUMA MİTİNG YAPACAK MI?: O konuda da oturup konuşacağız. Tek gündeme gelmedi masada. Geldiği antlaşma oturur konuşuruz.

ORTAK LİSTE GÜNDEME GELİR Mİ?: Şu anda kişi partimiz açısından, biz hangi ilde seçimler ne koşullarda yapılırsa Budun İttifakı parlamentoda çoğunluğu sağlar diyerek özel tıpkı çalışmamız var. Bu çalışmayı tıpkı grup yapıyor. Değişik partiler birlikte benzer çalışmalar iri ihtimalle yapıyorlar. Amma şu gerçeği birlikte kimsenin unutmaması geçişsiz. Seçime giren rastgele tümen 41 ilde seçime koymak zorundadır, özgür adına kişi logosu ile. Bu çerçevede bazen yerlerde cura tensikat olanaklı. fiks menü ile gidilir tabiatıyla. Bu dahi fakat liderler bire bir araya gelip, oturup durumu değerlendirip, nerelerde, ihtimal gelişigüzel birimiz değişik gireceğiz. Belki rastgele birimiz kuma çizgilik. Belki benzeri tümen diyebilir kim, ‘Ben bilcümle illerde yegâne başıma kişi partimin logosu ile başlamak istiyorum’. Bunların hepsine ocumak göstereceğiz. Masada tartışılmadı. Ama seçenek fazla. Makul insanlarız. Geliriz, otururuz, tartışırız. Kocaman olan Türkiye. Türkiye’yi aydınlığa çıkarmamız lazım. Türkiye’nin rahatlaması, bölgesinde saygın olması geçişsiz.

İLK YAPACAĞIM İŞLERDEN BİRİSİ: İlk yapacağım işlerden birisi de rüşvetçi büyükelçileri kesinlikle Türkiye’ye acul ayrımsız şekilde seslemek. İtibarı korumak anca tamam. Vergi alandan sefirikebir mi olur? SELIM Partili kardeşlerime, MHP’ye düşünce veren kardeşlerime sorayım. (İlker Karagöz: İlk yapacağım işlerden birisi diyorsunuz, karşımızda CHP Umumi Başkanı değil üstelik böyle esasta Cumhur Reisi adayı…) Bu hepinizin eş görüşü yani. Alacak düz adamdan büyükelçi evet mu? Bilcümle dünyanın algı aldığını bildiği adamı sefirikebir nasıp ediyorsunuz.”



Share: