MİLLİ Sefer Partisi Umumi Başkanı Remzi Çayır, “Sanayiden tarıma, adil liyakate, eğitimden aut politikaya büyüklüğünde; Türkiye’nin ve yüzyılın getirdiği gerçekler ışığında, milletimizin ve ülkemizin menfaatlerini önceleyerek esaslı yapısal ayrım gerçekleştireceğiz” dedi.
Milli Öğün Partisi 1’inci Gösterişsiz Kongresi, Ankara Spor Salonu’nda gerçekleştirildi. Umumi Başkan Remzi Çayır, insanı, vicdanı, adaleti, merhameti dışlayan sistemi dönmek amacıyla aynı araya geldiklerini belirterek, “Biz sakim eskimiş aynı hayalin peşindeyiz. Bu hayal, Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kaynaşmış, birleşmiş, bağımsız, hür, kıpırdak bire bir Türk-İslam coğrafyası hayalidir. Muhsin Yazıcıoğlu’nun ifadesiyle yeryüzünde tek bire bir mazlum kalmayıncaya kadar, ötelenmiş âdem kalmayıncaya büyüklüğünde, bu mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu.
‘KÖKLÜ YAPISAL DEĞİŞİKLİK GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ’
“Bizim, 130 yıllık köhne sisteme itirazımız, yolsuzluklara itirazımız var” diyen Çayır, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Adaletin destek yapılıp insanların dövülmesine itirazımız var. Adamcılığın, mülakatın değil, liyakatin mutlaka temel dolaşık olması için bu keyfiliğe, karışık işleyişe itirazımız var. Borçlanarak, yiyerek, içerek, tüketerek büyümek adına; kalkınarak, üreterek nema yolunu açmamız geçişsiz. Borç batağı altında ezilip duran bire bir sosyete haline geldik. Yarını da görüntü edemiyoruz. Onun için Milli Posta; üretim ekonomisini, üreterek büyümeyi, üreterek kalkınmayı hedefleyen aynı posta açıyor. Biz ülkemizde insanın kurumlu yaşadığı, gençlerin geleceğinden keder duymadığı, kadınların de insancasına yaşadığı tıpkı gelecek dayamak içi; tuzun da koktuğu mevcut sistemde mutlak anlamda strüktürel fark gerçekleştireceğiz. Sanayiden tarıma, adaletten liyakate, eğitimden dış politikaya büyüklüğünde Türkiye’nin ve yüzyılın getirdiği gerçekler ışığında, milletimizin ve ülkemizin menfaatlerini önceleyerek köklü strüktürel başkalık gerçekleştireceğiz.”
?’KALKINMA PROGRAMI İLE GELİYORUZ’
Çayır, ‘Milli Posta’un üretim ve bereketin yolu olduğunu söyleyerek, “Tığ, milli servetimizin yarıdan fazlasının yukarıdaki 5-10 bin kişi ortada hisse edildiği bir düzenden, adaletli bir dirimlik dağılımına geçeceğiz. Milletimizin birikimlerini, erk yakını ve yandaşı oligarşik rastgele zümrelere değil, üretime, kalkınmaya, ülkenin ihtiyaçları ve çağın gereklerine göre planlanmış yatırımlarda kullanacağız. Mal musluklarını, paradan dünyalık kazananlara değil; üretimden kazananlara açacağız. Bugün hangi yazık kim sanayicimize, KOBİ’lere, çiftçimize, esnafımıza aktarılması gereken kaynaklar, çarpık nema düzeniyle para babalarına gitmektedir. Devletten ucuza mal alıp, gelişim adamlarına, esnafa, çiftçiye, yatırımcıya efdal faizle satanların değil; üretenin, çalışanın kazandığı benzeri düzene geçeceğiz. Dünyalık alıp satmanın değil, üretmenin kazandıracağı ayrımsız kalkınma programı ile geliyoruz” açıklamasında bulundu.
‘ÜRETİCİNİN, TÜKETİCİNİN YÜZÜ GÜLECEK’
Tarım politikaları karşı konuşan Çayır, “Türkiye tıpkı ekincilik ülkesi; ama Konya kadar toprağı olan Hollanda, dünyada genişlik çokça ekincilik ürünü ihraç eden 2’nci talih. Türkiye hala Ukrayna’dan, Rusya’dan, eksantrik ülkelerden, buğday, arpa, yağ, şeker hastalığı, saman ithal ediyor. Türkiye 20, 30 yıl sonraları 2 şeyi konuşacak. Akarsu ve azık. Tığ Milli El yerine bugünden buna hazırlanıyoruz. Planlar, programlar, projeler yapıyoruz. Milli Sefer Partisi köklü tıpkı tarım politikasıyla geliyor. Bu amaçla, ilmî tarım, yeni ekincilik yöntemleri, üretimi artırıcı projeler hazırladık. Zirai İzleme Vukuf Sistemi’ni (TARBİL) kuracağız. TARBİL Projesi, Türkiye’nin geleceğini ve gelecekteki tarımını, kendi kendine yeten büyüklük değil, ürettiklerini satan aynı ülke seviyelerine yükseltecek. Üreticinin, tüketicinin yüzü gülecek” diyerek konuştu.
