Bilecik’in Söğüt ilçesinde serencam yıllarda modernize ettikleri bağlarda üzüm yetiştiren köylülerin hasat mesaisi başladı.
Sakarya Vadisi’nde meydan düz ve bağcılığın çok çarkıt yıllara dayandığı tamlanan Yeryüzü köyünde irikara, ata sarısı, alfons ilkin almak için ayrımlı cinslerde sofralık üzüm üretiliyor.
Köyde 13 bin dekar alandan elde edilerek ekseriyetle İstanbul, Ankara ve Karadeniz Bölgesi illerine satılan üzümlerden bu yıl 10 bin titrem rekolte bekleniyor.
Eski bağlarda aynı tevekten 10-15 kilogram üzüm elde edilirken yeni tür teveklerden 20-30 kilogram üzüm toplanıyor. Köyün yüzdelik 40’ı geçimini üzümden sağlıyor.
Küre Köyü Muhtarı İbrahim Gögercin, AA muhabirine, sofralık çeşitlerle bağcılığa bitmeme ettiklerini belirterek şöyle konuştu:
“Şimdiki bağlarımız asılı tipi yani modernize edilen bağlar. Bakir çeşitlerle üzümcülüğe devam ediyoruz. Toprak yapısı, iklim ve rakımla nitelik birlikte oluşuyor. Bakımla birlikte kaliteyi yakalıyoruz. Esbak dönemde olduğu kabil günümüzde da aynı kaliteyi yakaladık. Aroması çokça ayrımlı olan üzümler yetiştiriyoruz. Köyümüzün gelir kaynaklarından yeryüzü önemlisi üzüm. Tonajımız geçtiğimiz yıllara bakarak birkaç ama fiyat bakımından memnunuz. Bakir kalem bağlar yapılmaya başlandı. Köyümüzün gelirinin yüzdelik 40’ı üzümden karşılanıyor.”
Üreticilerden Ender Sim ise yıllardır üzüm yetiştiriciliği yaptığını, bağcılığı on paralık bırakmadıklarını anlattı.
Devlet destekleriyle bağcılığın gelişmeye bitmeme ettiğini dile getiren Gümüş, “Bölgemizde Dünya üzümü ayrımsız işaret. Çevre illerde olmazsa gayrimümkün denilen bizim üzümümüz. Arazilerimiz kıraç yer olduğu için etraflı süre dayanıklıdır. Pazara çıkarıldığında ayrımsız hafta peklik gösteriyor.” dedi.
Yeryüzü köylüsüne bağcılık atadan miras
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi (BŞEÜ) Meslek Yüksekokulu Gıda İşletme Bölümü Öğretim Görevlisi Mutlu Kaplan, Osmanlı döneminde Bilecik’te alelhusus Söğüt ilçesinde ve Küre köyünde üzüm yetiştiriciliğinin balaban olduğunu söyledi.
Söğüt ve köylerinde 1913 yılında 150 bin ton üzüm üretildiğinin bilindiğini kaydeden Kaplan, şu bilgileri verdi:
“Günümüzde aşkın üretimimiz olmasa da o dönemdeki üzümden yapılan mahsulat çokça önemliydi. Sofralık olmasının yanı sıra pekmez, üzüm turşusu, bastık kadar çokça sayıda mahsulat yapılmaktaydı. Küre köyünde yetişen üzümün özelliği coğrafi yapısı, iklim ve yer yapısına ilişkin adına gelişiyor.”
Kaplan, BŞEÜ, Bilecik Ticaret ve Sanayi Odası ile Dünya Muhtarlığınca irikara, ata sarısı, alfons gibi sofralık üzümlerin tanıtımı üzere icraat yapıldığını tabir etti.
