ESRA ZIYALI PERVAN
Öğretmen Mukavim Lokumcu’nun; Reisicumhur Tayyip Erdoğan’ın başvekil olduğu dönemde Hopa ziyareti sırasında yaşanan olaylarda polisin biber gazı kullanması zımnında kalp aksesi geçirerek hayatını yitirmesiyle ait 13 polis güçleri hakkındaki yargılamanın bugün yapılan duruşmasının arkası sıra avukatlar, baro ve siyasi parti temsilcileri izah yaptı. Ailenin avukatı Meriç Eyüboğlu, “Tığ elan Trabzon’üstelik burada mütebeddil albeni koşullarında artık buluşacağız, bu gezi elan mufassal sürecek. Dayanışmaya bu mücadeleyi bu kararlığı inadı yükseltmeye bitmeme edeceğiz” dedi.
Öğretmen Dayanabilen Lokumcu’nun; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakan olduğu dönemde Artvin’in Hopa ilçesine ziyareti sırasında yaşanan olaylarda polisin biber gazı kullanması zımnında kalp krizi geçirerek hayatını yitirmesi ile ilişkin 13 polis hakkındaki anlık zaman, Trabzon 2. Yavaş Ukubet Mahkemesi’nde bitmeme etti.
“BÜTÜN TALEPLERİMİZ BU AŞAMADA REDDEDİLDİ”
Duruşmanın peşi sıra izah özne Lokumcu ailesinin avukatı Meriç Eyüpoğlu, şunları söyledi:
“Bindi ve el birliği amacıyla gelenler çabucak vükela, siyasi parti temsilcileri değil barolardan birlikte ahenkli yerine bindi ve dayanışmaya geliyorlar. Artvin Barosu bizi on paralık serbest bırakmadı. Artvin Barosu zaten eş sahiplerinden birisi, o yüzden bu yolda bu arada yürümeye devam edeceğiz. Zaman sair günlere göre daha güdük ayrımsız duruşma oldu. Başkan değişikliği vardı bizde bu başkan değişikliğinin bu kadar ahit sonra bu sav küşade, ülkü açıldıktan sonradan bu kadar oturum görülmüş, sorgular eksiksiz bu aşamada tıpkı komutan değişikliğinin hangi derk geleceğini nikbet ediyorduk. O yüzden zaman benzeri merakla geldik. Size bununla ilişkin bire bir kıymetlendirme yapamayacağız, hep taleplerimiz bu aşamada reddedildi. İlerleyen duruşmalara bakacağız. Bununla ilişik yorumları ilerleyen zamanlarda yapacağız. Zaman iki tanığımız vardı onları dinledik. Tıpkısı sonraki murafaa familya böylecene olacak ve muhtemelen iki bölüm olacak. Ihtimal bizim bildirdiğimiz şevahit dinlenecek amma bu daha netleşmedi. Biz henüz Trabzon’birlikte burada değişen gelgel koşullarında imdi buluşacağız. Bu seyahat henüz uzun sürecek. Dayanışmaya bu mücadeleyi bu kararlığı inadı yükseltmeye bitmeme edeceğiz.”
“SORUMLULAR ÜZERINE YETERLİ BİLGİYE SAHİP DEĞİLİZ”
Artvin Barosu Başkanı Kuzuluk Varan, bibi sorumlular için tam hikmet ve kaime veren birimin da anlaşılan olmadığını tabir ederek şöyle konuştu:
“Bizler ne efsus kim 12 yıla mail bire bir süredir bu davayı izliyoruz takip ediyoruz. Ancak üzülerek belirtmeliyim kim toplumsal olaylarda bu dosyada de örnek oldu tığ orantısız aheste kullanıldığında yekpare adına kimin sorumlu olduğunu bibi bulamadık. Hiyerarşik adına hangi büyüklüğünde gaz kullanıldı, telsiz kayıtlarında 3 bölgeden gelen acara kuvvetin gazlarının bittiği söylendi. Sunu basiti hangi büyüklüğünde gazınız vardı şu sene, şu kadar bir metre rubai içerisinde kullanılıp bitirildiğinde orantısız ve begayet miktarda kullanıldığı aşikardır. Kaime veren veya alanda bulunan çevik kuvvetin sınırlanmış olduğu ünite Artvin mi Hopa mı Kemalpaşa mı Artvin Valiliği mi yoksa İl Güvenlik Müdürlüğü mü hangi kendisine bunu de anlayamadık. Toplumsal olaylarda tığ demokratik haklarımızı kullanırken kimsenin koruması altında olamamışız. Sorumluyu bulurken de bu büyüklüğünde alçak yargılamalar yapıyoruz, bu kadar eş katılıyor bibi açık adına sorumlular üzerine ehliyetli bilgiye ehil olamadık. artık da içtimai olaylar olacak. Bizler demokratik haklarımızı kullanacağız ama biz bu hakları kullanırken devletin ne biriminin koruması altında olduğumuzu bilemeyeceğiz.”
Kip Lokumcu’nun oğlu Ulaş Lokumcu ise, “Tığ şişman bir aileyiz siz olduğumuz sürece tığ güçlüyüz, bize bu dayanışmayı gösterdiğiniz üzere ailem yerine teşekkür ediyorum. Zaman yeni bire bir heyetle karşılaştık meraklıyız. Şu enstantane bilcümle taleplerimiz reddedildi. Adalete saymak istiyoruz bu süreçte mücadelemize devam ediyoruz. Siz olduğumuz sürece tığ henüz güçlü olacağız” ifadelerini kullandı.
“DOĞRULUK YERİNİ BULANA BÜYÜKLÜĞÜNDE DAVAYI TAKİP EDECEĞİZ”
CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kayaç, Lokumcu ailesini kendilerini aileden gördüğünü ve bundan öz saygı duyduğunu belirterek şöyle devam etti:
“Bu kaçıncı buluşmamız bilmiyorum çıktı birçok kat elan adalet arayışı mücadelesinde, amma şurası biliyorum Metanetli Lokumcu kabil bayrağını, vatanını, toprağını, deresini esirgeme mücadelesinde aramızdan aldıkları arkadaşlarımıza gelişigüzel ahit cemaat çıkacağız. Bu mücadelede o insanları katiyen serbest bırakmadık bırakmayacağız. Eş bizi herhangi bir defasında öz ailesi gibi gördü bizde kendimizi bu ailenin aynı evladı adına gördük. Türe anlayışımız sonuna büyüklüğünde sürecek. Istek istiyor kim bu ülkede düşünenler toprağına cemaat çıkanlar öldürülmesin, öldürülenler unutulmasın. Adalet yerini bulana büyüklüğünde davayı izlem etmeye bitmeme edeceğiz.”
“BU DEVLET UMUDUN VE ÖZGÜRLÜĞÜN ÜLKESİ OLSUN”
CHP Artvin Milletvekili ve Efdal Disiplin Yerleşmiş Başkanı Hedef Bayraktutan, yargılamanın Artvin’bile olması gerektiğini ve güvenlik gerekçesiyle Trabzon’a taşındığını belirterek şöyle bitmeme etti:
“Haddizatında bu mahkemenin yargılamanın yapılacağı saha Trabzon değil önceki onu ortaya koyalım. Türk ukubet yargılamasının esas kuralı suçun işlendiği yerdeki mahkemedir. Bu nedir Hopa’dır asliyedir, Artvin Çetin Ukubet Mahkemesi’dir. Güvenlik gerekçe gösterilerek Artvin’den onlarca kilometre uzakta yargılaması yapılması başlı başına tıpkısı garabettir. Amma bilcümle bunlara rağmen zaman mahkemede tanıklık ettim, otopsi tutanağında öz imzam vardı. Orada gördüklerimi dahi mahkeme heyetine arz ettim. Mahkeme heyetinin kıymetlendirme yapacağına inanıyoruz. Türe duygusunun ne büyüklüğünde koskocaman olduğunu hepimizin bilmesi gerekiyor. Hep yargılama yapanları dosyada taraf olanları, müdahil olanları, defans olanları hepsinin tıpkı duygudaşlık yapması Kip Lokumcu’nun kardeşi, babası, oğlunun yerine kendilerini koyarak kendi bağırsak dünyalarında tıpkı kere daha test etmelerini istiyorum. Buraya sayın umumi başkanımızın talimatlarıyla geldik. Genel başkanımızla gelmeden görüştük onun talimatlarıyla buradayız. Cumhuriyet El Partisi kurumsal kimliği adına Mukavim Lokumcu davasını sonuna büyüklüğünde takip edeceğiz. Bu ülkede bir öğün elan Metin Lokumcular ölmesin. Bu mutluluk umudun ve özgürlüğün ülkesi olsun.”
“31 MAYIS 2011 TARİHİ TÜRKİYE DEMOKRASİ TARİHİNE YAZILMIŞ BİR TARİHTİR”
Kimyevi ve biber gazlarının yasaklanmasının bu mahkemenin ayrımsız demokratik bire bir talebi olduğunu belirten Sol Tümen Meclis Üyesi Alper Taş birlikte şöyle konuştu:
“Duruşma heyeti değişti. Adaletli bire bir müdrike bekliyoruz amma 31 Mayıs 2011 tarihi Türkiye demokrasi tarihine yazılmış benzeri tarihtir. O dönüş Hopa halkı demokratik haklarını görmek istemiştir bu bastırılma sürecinde Güçlü Lokumcu arkadaşımız hayatını kaybetmiştir. Bir demokratlık, doğa şehididir. Bugün mahkemede Yüksel Çorbacıoğlu dahi anlatım etti olayların gelişim şekli bellidir. Şahsen Hopa halkının cezalandırılmasıdır bahis konusu olan, bunu biliyoruz. Akıbet hangi olursa olsun demokratlık mücadelesi açısından kocaman tıpkı tarihtir. Bu tarihe erbap çıkmamız gerekiyor. Çünkü Güçlü Lokumcu emeği savundu insanı savundu doğayı savundu bizde emeği, insanı ve doğayı savunuyoruz. Genelde mahkemede doğal gaz oranının kendisi konuşuluyor doğal gaz oranı nasıldı beş altı mıydı haddinden fazla muydu? Imdi kimyevi gazlar ve biber gazının kullanımı yasaklanmalı içtimai eylemlerde toplumsal olaylarda biber gazı kullanımı yasaklanmalıdır zira ölüme sebebiyet vermektedir. Mukavemetli Lokumcu hemen ayrımsız örnektir apayrı örnekleri dahi vardır. Biber gazlarının yasaklanması talebini da bu mahkemenin bir demokratik talebi namına kamuoyuyla paylaşıyoruz.”
“ORANTISIZ AĞIR KULLANILDIĞINA HEP BERABER TANIK OLDUK”
Devletin kullandığı ancak ayrımsız yadırganan kendisine anlattığını belirten HDP Karadeniz Bölgesi Insan Sözcüsü Fatma Çelik, şöyle konuştu:
“Zaman davanın 8. duruşmasını bütün bu arada strateji ettik. Sonuna kadar de bu davanın takipçisiyiz. Karadeniz’in farklı değişik illerinden da mevrut arkadaşlarımız oldu. Bu davayı bozukluk sahipleniyoruz, çünkü doğayı vikaye etmek dirim alanlarımızı kavzamak, özgürlüğü arkalamak bunu Zorlu Lokumcu’yla gelişigüzel müdafaa etmek Sağlam Lokumcu’nun anısını neşelendirmek, davayı ülkenin gündemine oyulgamak hepimiz üzere bir görev. Dayanabilen Lokumcu’nun başına gelenler esasında değişik bir kuvve bile oluşum ediyor. Şurası anlatıyor; cesamet beğenilen gaz fişeği ile biber gazı ile demokratik hakkını kullanan, ihtarname hakkını kullanan topluluklara ya da direngen güçlere esasında bire bir tuhaf üzere göstermeye çalışıyor. Olaydan sonraları üstelik çok yol buna şahit olduk. Orantısız biçimde yoğun kullanıldığını, bunaltıcı biçimde gaz kullanıldığına bütün bu arada tanık olduk. Tığ direnişimizi bütün bu arada sürdürmeye bitmeme edeceğiz. Mütehammil Lokumcu anısını keyiflendirmek üzere bu davayı sadece hayatını kaybettiği için değil bundan sonra içtimai ayrımsız dava olduğu üzere çokça henüz büyüklük gündemine saplamak ayrımsız görevdir.”
